Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/14131 E. 2015/1947 K. 10.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14131
KARAR NO : 2015/1947
KARAR TARİHİ : 10.02.2015

Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, idari yargının görevli olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 13.10.2007 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi giderinin 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesi uyarınca davalı işverenden tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece, davalı işverenin kaza tarihi itibariyle kamu tüzel kişisi olduğu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’na göre idari eylem ve işlemlerden doğan davalara bakma görev ve yetkisinin idari yargıya ait olduğundan bahisle, görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanunu’nun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı başlıklı 2’nci maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar idari dava türleri olarak gösterilmiş, yargı yetkisinin sınırı ise idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, İş Mahkemeleri ise, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Eldeki davada; işe giriş bildirgesine göre 6.3.2007 tarihinde hizmet akdi kapsamında davalıya ait işyerinde işe başlayan sigortalının, 13.10.2007 tarihinde iş kazası geçirdiği ve bu nedenle kendisine sosyal sigorta yardımlarının yapıldığının iddia edilmesi karşısında, uyuşmazlığın iş kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu ve yasal dayanağının 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesi bulunması karşısında, işverenin kamu tüzel kişisi olup olmadığına bakılmaksızın, İş Mahkemeleri’nin görevli olduğu gözetilmeksizin, idari yargının görevli olduğundan bahisle, davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.