Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/14115 E. 2014/17981 K. 19.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14115
KARAR NO : 2014/17981
KARAR TARİHİ : 19.09.2014

Mahkemesi : İzmir 7. İş Mahkemesi
Tarihi : 28.05.2014
No : 2013/806-2014/285

Dava, 11.04.1983 tarihindeki bir günlük sigortalı çalışmanın ve bu tarihin, sigorta başlangıcı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun Geçici 7/1. maddesi uyarınca, anılan Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesine göre oluşturulan sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet sürelerinin tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirileceği ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanunun 79 ve 108. maddeleri olduğu kabul edilmelidir.
Somut olay incelendiğinde; Bozma kararında, mahkemece, dosyada mevcut bulunan yazılı deliller dikkate alınarak tanık beyanlarına geçerlilik tanınamayacağı gözetilerek, dosyada mevcut belgelerle eşdeğer yazılı deliller araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi belirtilmesine karşılık; mahkemece, “Davacının annesinin velayeten davayı yürüttüğünden, bir kısım duruşmalarda hazır bulunmasına rağmen, yazılmadığı kanaatine varılmış, yaş düzeltme davasının 22/10/1981 tarihinde açıldığı, 05/04/1983 tarihinde sonuçlandığı, yaş düzeltmesi kararı alan bir işçinin 4 gün daha bekleyememesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı, işe giriş bildirgesinde ki imzanın da davacıya ait çıkmadığı, tanıklarında yaş düzeltme yapıldıktan sonra davacının işe başladığını beyan etmeleri de gözönüne alınarak” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bir önceki bozma ilamında belirtildiği üzere mevcut yazılı deliller dikkate alınmalı, eşdeğer yazılı delil bulunamadığı takdirde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.09.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.