Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/13580 E. 2014/16816 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13580
KARAR NO : 2014/16816
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

Mahkemesi :İstanbul 19. İş Mahkemesi
Tarihi :29.04.2014
No :2013/129-2014/178

Dava, yaşlılık aylıklarının hesaplanarak eksik ödenen aylıkların ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak gerekli görülen yerlerde iş mahkemelerinin kurulacağı, bu mahkemelerin İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakacağı belirtilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 101. maddesinde de, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği öngörülmüştür.
Ayrıca 6100 sayılı Kanunun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu hüküm altına alınmış olmakla görev değerlendirmesinin mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yapılması gerekmektedir.
506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesinin (b) bendi “Bu personelin, iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm, eşlerinin analık, eş ve çocuklarının hastalık hallerinde, en az bu kanunda belirtilen yardımları sağlayacak,” hükmünü içermekte olup davalı vakıf, mensupları yönünden zorunlu sosyal güvenlik kurumu niteliğindedir. Geçici 20. madde, 506 sayılı Yasanın tüm sistemi içinde değerlendirildiğinde görüleceği üzere, bu madde de sayılan sandıklar bağlı bulundukları kuruluşların personeli hakkında yasal düzenleme alanı içinde Sosyal Sigortalar Kurumu’nun yüklendiği görevleri, sağladığı hakları o düzeyin altına düşmemek üzere yüklenmiş sandıklar olup, görevleri ve en az yükümlülükleri yasa ile belirlenmiştir.
506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesi kapsamında olan davalı vakıftan yaşlılık aylığı alan davacı; 6283 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 39. maddesinde yer alan hükmün yaşlılık aylığına uygulanarak aylığının yeniden hesaplanması ile eksik ödenen aylıkların tahsilini talep etmiş olup, 5510 sayılı Kanunda yer alan kuralın uygulanması isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın esasına girilerek, yapılacak incelemeyle sonuca varılması gereği gözetilmeksizin yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacılara iadesine, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.