YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13348
KARAR NO : 2014/17839
KARAR TARİHİ : 18.09.2014
Mahkemesi : Malatya 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 14.05.2014
No : 2013/694-2014/222
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık süresinin tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Dava, 14.09.1979 tarihinden 07.08.2008 tarihine kadar 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun ve 07.08.2008 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Bozma ilamı sonrasında Mahkemece, kurumun kabulünde olan süreler dışlanarak 13.06.1983 ile 07.08.2008 tarihleri arasında kesintisiz 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu kabul edilmişse de, bu kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bozma ilamında, davacının tescil tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 2229 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi uyarınca sigortalı olabilmek için ” kendi nam ve hesabına çalışma ” koşulunun arandığı, bu bakımdan, usulsüz oda kaydına ilişkin üye kayıt ve karar defterleri, hazirun cetvelleri ve aidat ödemeye ilişkin belgelerin celbedilmesi, terzihane işyerinin kira sözleşmeleri, elektik-su abonelik kayıtlarının araştırılması gerektiği belirtilmiştir.
Bozma ilamı sonrasında, Polat Esnaf Derneğine ait kayıt ve belgelerin Doğanşehir Esnaf Odası’na devredilmiş olmasına ve mahkemece istenmiş olmasına rağmen, gönderilmediği görülmüştür.
Öte yandan, davacının 1980 ile 1986 arasında Z. K.’nun dükkanında, 1986’dan sonra ise, A. G.’e ait dükkanda kiracı olduğu ve sonra İstanbul’a gittiği ileri sürülmüş olup, 1986’a kadar olan dönem bakımından, davacının terzilik faaliyeti ile iştigal ettiği sabitse de; 1986’dan sonraki dönem bakımından terzilik faaliyetine devam edip etmediği konusunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı açıktır.
Bu nedenle, davacının 1986’dan sonraki dönem bakımından kendi nam ve hesabına çalışmasının devam edip etmediğinin yöntemince araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.