Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/13325 E. 2014/19687 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13325
KARAR NO : 2014/19687
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Mahkemesi :İzmir 12. İş Mahkemesi
Tarihi :11.06.2013
No :2012/919-2013/357

Dava itirazın iptali ve % 40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, kendi çalışmalarından dolayı Emekli Sandığı’ndan emekli aylığı alırken, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla babasından 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlanan davalıya yersiz ödenen ölüm aylıklarının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve İcra İnkar Tazminatı istemine ilişkin olup, Mahkemece, 5510 sayılı Yasa’nın 96. maddesi uyarınca, kısmi ödemeler ana paraya mahsup edilmek suretiyle, bakiye alacağa hükmedilmiştir.
5510 sayılı Yasa’nın 96 maddesinde; ”Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren 24 ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, 24 aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. ” hükmü öngörülmüş olup, dosya kapsamına göre, dava konusu borcun davalı tarafından 6111 sayılı Yasa kapsamında taksitlendirildiği ve bir kısım taksitlerin ödenmemesi nedeniyle yapılandırma anlaşmasının bozulduğu anlaşılmakla, 5510 sayılı Yasa’da belirtildiği üzere davalının Kurum’dan bir alacağı olmadığından, yaptığı kısmi ödemenin Borçlar Kanunu’nun 84. maddesi uyarınca öncelikle faiz alacağından düşülmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davalıdan tahsiline karar verilen aylıkların miktarının, davalı tarafından herhangi bir yargılamaya gerek olmaksızın bilinebilecek nitelikte ve likit olması karşısında; davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle, yersiz tahsil edilen aylıklar üzerinden, Kurum lehine İcra İflas Kanununun 67. maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilerek konusunda uzman bilirkişiden alınacak hesap raporuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz hesap raporuna göre yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı avukatının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.