Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/12939 E. 2015/17873 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12939
KARAR NO : 2015/17873
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Mahkemesi : Çorlu 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 04.04.2014
No : 2012/286-2014/112

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, davalı vekilinin temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava iş kazası sonucu % 17,2 oranında sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalıya ait işyerinde şoför olarak çalışan sigortalı, kamyonu park ettiği yerde bulunan plastik tankın üzerinden şoför mahalline atlamaya çalışırken, tankın yarılması üzerine sağ bacağı sülfirik asidin içine girmiş, Marmara Üniversitesi Pendik EAH’nin 13.01.2011 tarihli ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümüne ait 20.07.2010 tarihli raporlar esas alınarak ” sağ uyluk ve bacakta % 15 eski yanığa bağlı yanık sekeli ” tanısı konularak, arıza nedeniyle E cetveline göre % 17,2 oranında iş göremez duruma girdiği kurum tarafından kabul edilmiş, kontrol muayenesi öngörülmemiştir.
Sigortalının 17,2 olarak belirlenen iş göremezlik oranına davalı işveren tarafından aşamalarda itiraz edilmişse de bu konuda bir araştırma yapılmamıştır.
Sürekli iş göremezlik ve malûllük hâlinin belirlenmesinde izlenecek yol; 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde (5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usûl ve Esasları”na dair 95. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakülteleri’nin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu’nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Yukarıda açıklanan prosedür doğrultusunda inceleme yapılarak, iş göremezlik oranının belirlenmesi ve iş göremezlik oranının artması veya azalması halinde, hangi tarihten itibaren arttığı veya azaldığı, azalma halinde ilk peşin değer üzerindeki etkisi araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.