Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/12871 E. 2014/18145 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12871
KARAR NO : 2014/18145
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Mahkemesi : Ordu İş Mahkemesi
Tarihi : 25.03.2014
No : 2013/451-2014/182

Dava, davacının 4956 sayılı Yasadan yararlanarak 12. basamaktan 23. basamağa yükselerek prim ödemesi nedeniyle aylığının başlangıçtan itibaren 24. basamağa göre belirlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, hükümde belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davacı, 20.04.1982 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil edilmiş, 4956 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinden yararlanarak basamağının12.basamaktan 23.basamağa yükseltilmesini istemiş, talebine göre davacıya 01.05.2007 tarihinden itibaren 24. basamaktan yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak, davacının aylığının geçmişe yönelik basamak intibakı yapılarak bağlanması ve aylık farklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
4447 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasanın 36. maddesiyle, aylık hesabında ilk defa “ağırlıklı ortalama” kavramı getirilmiş, aynı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesine göre, 4447 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01.01.2000 tarihinden önce sigortalı olup da, bu yasa döneminde halen sigortalılıkları devam edenlerin aylık hesabının ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; A aylığı, sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, 4447 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce (01.01.2000) basamak satın alma sonucu yükseldiği basamaktan geçmişe yönelik intibak yapılarak bulunduğu gelir basamağının 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki değeri üzerinden, bu Yasanın yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarının hesap edilmesi gerekir. Bu durumda, A aylığının hesap formülü şu şekilde olacaktır:
01.07.2003 tarihli gelir tablosu
karşılığı Aylık gelir tutarı x ABO x 01.01.2000 öncesi hizmeti
A Aylığı=_________________________________________________________
Toplam Hizmetleri

B aylığının belirlenmesinde dikkate alınması gereken “Ağırlıklı Ortalama” hesabında ise; öncelikle, 01.01.2000 tarihi ile yaşlılık aylığı talep tarihi arasında sigortalı olarak fiilen bulunulan basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki karşılığı tutarlar gözetilerek, böylece fiilen geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama bulunmalı; bilahare, satın alınan basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden, yine 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki karşılığı tutarlar gözetilerek, böylece basamak yükseltilerek geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama belirlenmeli; bulunan her iki ağırlıklı ortalama (yani fiilen geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama ve basamak yükseltilerek geçen sürelere ilişkin ağırlıklı ortalama) toplanarak B aylığı hesabına esas “Ağırlıklı Ortalama” belirlenmelidir. Aylık hesabında esas alınacak aylık bağlama oranlarının belirlenmesinde ise, 01.01.2000 öncesi için 1479 sayılı Yasanın geçici 11. maddesi yollaması ile mülga 36. maddenin “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalılara en son prim ödediği gelir basamağında en az bir tam yıl prim ödemesi koşuluyla bulunduğu basamağın % 70’i oranında aylık gelir hesaplanır. Bulunduğu gelir basamak primini bir yıl ödememişse, bir önceki basamak üzerinden aylık gelir hesaplanır. Bu oran 25 yıldan fazla prim ödenmiş olması halinde fazla olan her tam yıl için % 1, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşlarından sonra sigortalılığa devamda, fazla olan her tam yaş için de ayrıca % 1 artırılır.” hükmü gözetilmeli, 01.01.2000 sonrası aylık bağlama oranının belirlenmesi için ise, 4447 sayılı Kanunla değişik anılan maddenin “Aylık bağlama oranı, sigortalının toplam sigortalılık süresinin ilk on tam yılının her bir yılı için %3,5 takip eden onbeş tam yılın her bir yılı için %2 ve yirmibeş yıldan fazla her bir tam yıl için %1,5 oranlarının toplamıdır.” hükmü nazara alınmalı ve sair aylık hesap doneleri de dikkate alınarak B aylığı saptanmalıdır.
A ve B aylıklarının toplanması suretiyle elde edilen tutara, ilgili yasal düzenlemelerde öngörülen sosyal destek ödemesi de ilave edilip; 01.01.2004 tarihinden itibaren güncelleştirme denilen, ilgili artış yasalarıyla (5073, 5282, 5454, 5565 sayılı Yasalar gibi) gösterilen artış oranları uygulanarak, yaşlılık aylığı talep tarihi itibarıyla, sigortalıya bağlanacak yaşlılık aylığı belirlenmelidir. Ancak her halde, tahsis talep tarihi itibariyle sigortalıya bağlanacak yaşlılık aylığı miktarının, basamak satın almayan ve sigortalının basamak satın alma sonucu intibak ettirilerek elde ettiği basamaklarda fiilen bulunan (basamaklarda bekleme süreleri de aynı olan) sigortalılara bağlanacak aylık tutarını geçemeyeceği gözetilmelidir
Hükme esas alınan bilirkişi raporu, yukarıda belirlenen ilkelere uygun ise de, hesaplama sonucu bulunan aylık tutarının, basamak satın almayan ve sigortalının basamak satın alma sonucu intibak ettirilerek elde ettiği basamaklarda fiilen bulunan sigortalılara bağlanacak aylık tutarını geçemeyeceği gözetilerek, Kurumdan, fiilen davacı ile aynı basamaklarda bulunan (basamakta bekleme süreleri de aynı olan) sigortalılara bağlanması gereken aylık tutarı sorularak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması;
2- Mahkemenin, davanın kabulüne dair 22.11.2011 tarihli 210/512 sayılı kararı, usulüne uygun tebliğe rağmen davacı tarafından temyiz edilmediği gözetilerek, davalı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumunun nazara alınmaması;
3-Davanın kabulüne karar verildiği halde, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. kısmının “Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret” başlığını taşıyan 2. bölümünde Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1500,00 TL. ücret belirlendiği ve anılan tarifenin 3. maddesinin 1. bendinin “Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. …” hükmü gereği, belirlenen tutarın davacı lehine hüküm altına alınması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.