YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12700
KARAR NO : 2014/17835
KARAR TARİHİ : 18.09.2014
Mahkemesi : Babaeski Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 27.01.2014
No : 2013/61-2014/31
Dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 17.02.2009 tarihinde kesinleşen davacıya, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesilerek borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dairemiz bozma ilamında, davacının özellikle Babaeski’de yaşadığı dönem bakımından eski eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı olgusunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda, adres kayıt sistemindeki kayıtlar esas alınarak, davacının 3.3.2009 ile 14.5.2010 tarihleri arasında eski eşiyle ayrı yaşadığı ve bu dönem bakımından aylıktan kesme işleminin yerinde olmadığı kabul edilmişse de, Mahkemenin bu kararının eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre, adres kayıt sisteminde, davacının 30.12.2008 ile 14.5.2010 tarihleri arasında Babaeski’de kayıtlı olduğu, 9.10.2009 tarihinde iptal edilen telefon aboneliğinin bulunduğu ve kira kontratının bulunduğu anlaşılmakta isede, Babaeski’de eski eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda Babaeski’de oturulan mahalle/mahallelerin muhtar ve azaları ile komşularının bu konudaki bilgilerine başvurulmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, Babaeski’de oturulan dönem bakımından “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılarak, özellikle birlikte yaşayıp yaşamadıklarını bilebilecek durumda olan ve Mahkemece re’sen belirlenen tanıkların beyanlarına başvurularak sonuca göre, karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.