Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/12530 E. 2015/19054 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12530
KARAR NO : 2015/19054
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Mahkemesi : Kırşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 08.04.2014
No : 2012/280-2014/264

Dava, trafik kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarının, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesince tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatlarınca tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar avukatlarının tüm, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, rücuan tazminat istemine ilişkin olup, davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.612,00 TL’nin tahsilini istemiş, Mahkemece talep edilen miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, Yargılama aşamasında dava açılırken saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar kapsamında, tazminat talebi ıslah dilekçesi ile arttırılmış ve 16.835,84 TL’nin tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Bilindiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 83 ve devamı (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176 vd.) maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup; iddiayla savunmanın genişletilmesi yasağının istisnaların biridir ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B. 6, C. IV, İstanbul 2001, s. 3965).
Islah müessesesi, dava değiştirme, başka deyişle iddia ve müdafaanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağını bertaraf eden bir imkan olmakla; bu suretle, aslında yasal itirazla karşılaşabilecek olan herhangi bir taraf muamelesi, ıslah kurumunun yardımıyla artık bu itirazı davet etmeksizin yapabilmektedir (Prof. Dr. Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I, II, B. 5, İstanbul 1992, s. 534).
Yine, müddeabihin (davada talep olunan miktarın) artırılıp artırılmayacağı hususu da bir usul işlemi olup, ıslahın konusudur (Kuru: C. IV, s. 4035).
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler doğrultusunda, davanın kabulüne şeklinde karar verildiği belirtilmesine rağmen, ıslah ile talep edilen miktar gözetilmeden dava dilekçesinde yazılı miktar esas alınarak rücu alacağına hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum avukatının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.11.2015 gününde oy birliği ile karar verildi.