YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12393
KARAR NO : 2014/17066
KARAR TARİHİ : 09.09.2014
Mahkemesi :Alaplı Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :13.02.2014
No :2010/225-2014/56
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 2004/Aralık-2008/Mart dönemindeki çalışmaların tespiti istemine ilişkin olup; davacının, 20.12.2006-22.12.2006 ve 01.03.2008-30.08.2009 dönemlerinde davalı B. E.’a ait işyerinden bildirimlerinin bulunduğu; Mahkemece, tanık beyanları ile davacı imzalı ibranamenin varlığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava, 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; Kurum tarafından 20.12.2006 tarihinde yapılan fiili denetimde, davalı işverene ait işyerinde davacı çalışması tespit edilerek, 20.12.2006-22.12.2006 tarihleri arasında 3 günlük hizmetinin bildirildiği, yine 01.03.2008-30.08.2009 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde geçen çalışmaların hizmet cetvelinde yer aldığı, davacı tanıklarının çalışmayı doğruladıkları, halen çalışan bordro tanıklarının 2008 yılından itibaren çalışmayı doğruladıkları, bordro tanıklarının 2006 yılında davacının bildirilen hizmeti ile ilgili beyanlarının çelişkili olduğu, bir kısım davalı tanıklarının çalışmanın niteliği ve süresine ilişkin farklı beyanlarda bulundukları, komşu işyeri sahibi kamu tanığının ise, 2007’den sonraki çalışmalara tanıklık ettiği anlaşılmaktadır.
Eldeki dava dosyasına konu olayda; Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece; davacı tarafından işverene karşı açılan işçi alacaklarına ilişkin dava araştırılmalı, var ise dosyası celbedilmeli, bu davada dinlenen tanık anlatımları ile işçilik alacakları davasında bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, celbedilen dönem bordrolarında yer alan ve dinlenmeyen bordrolu tanık ile dava konusu dönemde, davalı işverenin eski ve yeni adreslerine komşu işyeri sahip ve bordrolu çalışanları resen araştırılarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, 2006 yılında yapılan fiili denetimde davacı ile birlikte çalışması tespit edilen E. Y. dinlenilmeli, yargılama aşamasında dinlenilen tanıkların beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, eczacılar odasından da araştırma yapılmalı, tarafların sunacağı tüm deliller toplanmalı, böylelikle, sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı, niteliği ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra, elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.