YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12295
KARAR NO : 2014/19285
KARAR TARİHİ : 02.10.2014
Mahkemesi : Marmaris 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 21.11.2013
No : 2013/177-2013/754
Dava, sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava,davacının dava dışı işverene ait 5708 sicil numaralı işyerinde 15.05.1979 tarihinde işe başladığının tespitine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; sigortalılık başlangıcının tespitine ilişkin YHGK’nun 01.06.2011 günlü 2011/307 E -2011/366 K sayılı, 21.09.2011 günlü ve 2011/527 E-2011/552 K sayılı ilamları gözetildiğinde eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Sigortalılık başlangıcına dair talebin yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi karşısında, 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 108. maddeleridir.
Somut olayda, uyuşmazlık fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece, bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Kanunun 79. maddesinde belirtilen ve sigortalının çalışma gün sayısını, kazanç durumu çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 17. maddesinde belirtilen dört aylık prim bordroları gibi kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir.
Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava, aynı zamanda sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında, adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği, ancak, yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda, çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve Anayasa’nın 60. maddesinde tanımlanan sosyal güvenlik hakkının niteliği gereği bu tür davalarda, hakim, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir.
Mahkemece yapılacak iş ise 1969 doğumlu olan davacının yaşı itibariyle okul durumunun araştırılması ve okul durumunun tespiti için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının isminin geçtiği dönem bordrolarındaki tarihlerde (Mayıs-Ekim 1979) okula gidip gitmediğinin araştırılması aynı dönemlerde nasıl sigortalı göründüğünün araştırılması ayrıca davacıya 1979 yılında sicil numarası verilmediği anlaşıldığından davacı dışında bir başka Z.. Ş.. olup olmadığının ,sigorta primlerinin yatıp yatmadığıS.. S..’dan sorulmalı ayrıca işveren tarafından tenzih edilen üç aylık dönem bordrolarında görünen primlerin kuruma yatırılıp yatırılmadığı sorularak sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.