Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/11411 E. 2014/14158 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11411
KARAR NO : 2014/14158
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

Mahkemesi :Bodrum 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :27.09.2012
No :2010/913-2012/945

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edil
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut davada, davacı, 01.01.2001-31.12.2009 tarihler arasında davalı işverenlere ait işyerinde çalıştığını ve bu sürelerin tespitini talep etmiştir. Davacının, talep konusu dönemde davalı işyerinden, bildirimleri bulunmamaktadır. Mahkemece, davanın kabulü ile; davacının 01/01/2001-31/12/2009 tarihleri arasında davalı iş yerinde asgari ücret ile 3240 gün çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir. Bu bağlamda; bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği, göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyanın tetkikinde, davacıya ait banka kayıtları mevcut olup, M.A.. M..tarafından düzenli ödemeler yapıldığı görülmüştür. Ancak mevcut banka kayıtlarına göre, ilk ödeme tarihi 07.05.2003’dür. Ayrıca, Savcılık kayıtlarına göre de, davacının, 08.08.2001 tarihinde tutuklandığı anlaşılmaktadır. 01.01.2001-07.05. 2003 tarihler arasındaki döneme ilişkin olarak, öncelikle davacının tutuklu kaldığı sürelerin belirlenmesi ile davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve

niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın davacıya aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı ,dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde Kurum harici davalılara iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.