Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/11334 E. 2014/17205 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11334
KARAR NO : 2014/17205
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

Mahkemesi : Adana 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 25.02.2014
No : 2010/897-2014/98

Dava, Bağ-Kur sigortalılığın iptaline dair kurum işleminin iptali, Bağ-Kur sigortalılığın geçerliliği ve yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-22.03.1985-24.03.1998 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresi ve askerlik borçlanmasıyla birlikte 01.04.1998 tarihinden itibaren Bağ-Kur’dan bağlanan yaşlılık aylığının, tahsiste esas alınan sigortalılık süresine esas Oda kaydının usulsüzlüğü nedeniyle geçersiz sayılması sonucu iptali ile, yersiz aylık tahakkuku üzerine eldeki bu davanın açıldığı; öte yandan, dava dosyası içerisinde yer alan hesap ekstralarına göre de davacının, 1992 yılı öncesi prim borçlarını 3780 sayılı Af Yasasından yararlanılmak suretiyle ödediği anlaşılmaktadır.
a)1992 yılı öncesi prim borçlarını 3780 sayılı Af Yasasından yararlanılmak suretiyle ödendiğinin anlaşılması karşısında, 22.03.1985-31.12.1991 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın tespitine ilişkin Mahkemenin kabulü yerindedir.
b)Ancak 01.01.1992-24.03.1998 tarihleri arası döneme ilişkin hüküm, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Bağ-Kur sigortalılığı için asıl olan, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaktır.Sosyal güvenlik hakkı Anayasamızda düzenlenmiş olup, bu hak ve yükümlülüklerden kaçınılamaz ve vazgeçilemez olması bu nedenle de iş bu tür davaların kamusal niteliği gözetilerek gerçeğin ortaya çıkartılması bakımından kanıtlar resen ve özenle toplanması gerekir.
O halde yapılması gereken iş; davacı sigortalı hakkında, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlamasıyla açılan ceza davası, suç kastının bulunmadığından bahisle beraatla sonuçlanıp kesinleşmiş ise de, anılan ceza dosyası içerisinde davacının ikrarına yönelik beyanları, ekspertiz raporları, kriminal incelemeler, beyan ve ifadeler ile, usulsüz kayda dair tespitler v.s getirtilerek incelenmeli; kurum işlemine esas 21.06.2010 tarih ve 124 sayılı raporun, davacıya ilişkin saptamaları ve ikrara yönelik tespit ve beyanları içerir tüm kayıt -belgeler incelenerek doğruluğu araştırılmalı; usulsüz kayda dair ilgili Odaya ait üye kayıt defterleri, karar defterleri getirtilerek incelenmeli; Odaya aidat ödemesi yapılıp yapılmadığı usulünce araştırılmalı; Lokantacılık faaliyetinde bulunduğunu beyan eden davacının, anılan faaliyetine dair Belediye, Maliye kayıtları v.s araştırılmalı; böylece davacının, 01.01.1992-24.03.1998 tarihleri arası 1479 sayılı Yasanın 24.maddesi çerçevesinde geçerli bir sigortalığın bulunup bulunmadığı usulünce araştırılmalı ve yapılacak değerlendirme sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.