Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/11115 E. 2014/18134 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11115
KARAR NO : 2014/18134
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Mahkemesi : Isparta İş Mahkemesi
Tarihi : 12.02.2014
No : 2010/173-2014/69

Dava, davacının yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 35. maddesidir. 10.04.1961 doğumlu olan davacının, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde Kurumca 02.08.1982-11.08.2005 tarihleri arasında kesintili 16 yıl 17 gün sigortalı olarak kabul edildiği, 01.06.1986-04.12.2009 tarihleri arasında kesintili 2600 gün 506 sayılı Yasaya tabi, 14.08.1989-15.08.1990 tarihleri arasında 5434 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının bulunduğu ve 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığına dayalı prim borcunun mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle, davacının Kurumdan yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunup bulunmadığı sorularak, her halde dava dilekçesinin tahsis talebi niteliğinde olduğu gözetilerek, 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesinin (B) bendinin (d) alt bendi gereği yaşlılık aylığı tahsisi için 25 yıl sigortalılık süresi, 5150 gün yaşlılık, malullük ve ölüm sigortaları primini ödeme ve 47 yaşını doldurma şartına tabi olan davacının, 20.07.2009 tarihinde yaptığı prim ödemeleri de gözetilerek, 1479 sayılı Yasa kapsamında ödediği primlerin karşıladığı sigortalılık süresi Kurumdan sorulup belirlenerek, bu çerçevede anılan yasal düzenlemeler kapsamında tahsis şartlarının varlığı irdelenmeli, 5510 sayılı Yasanın Geçici 17. Maddesinin uygulaması imkanı bulunmayan davacı yönünden, Kurumca bakiye prim borcunun her zaman tahsilinin mümkün olduğu nazara alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacının yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya idesine, 22.09.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.