Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/10991 E. 2015/6388 K. 02.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10991
KARAR NO : 2015/6388
KARAR TARİHİ : 02.04.2015

Mahkemesi :Ankara 16. İş Mahkemesi
Tarihi :11.03.2014
No :2013/1253-2014/305

Dava, Kurum işleminin iptali ile Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak tespiti, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin ve ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda, Mahkemece, davacı vekiline tebliğ edilen 31.10.2013 tarihli tensip zabtı ile davacı tarafa HMK.nun 119/2 maddesine göre, 119/1 maddesi kapsamında davacının tebligata elverişli adresinin eksik olduğu belirtilerek, eksikliğin giderilmesi için bir haftalık süre verilmiş, eksikliğin süresinde giderilmediğinden bahisle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 119/1 maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, 119/1. maddesinin (b) bendinde ”davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri”nin bulunması gerektiği belirtilmiş, 119/2 maddesinde ise; 119/1 de sayılan bentlerden (a),(d),(e),(f),(g) bentleri dışında kalan hususlarda eksiklik bulunması halinde hakimin eksikliği tamamlaması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı taktirde davanın açılmamış sayılacağı belirtilmiştir.
İncelenen dosyada, 13.12.2012 tarihli dava dilekçesinin ekinde bulunan vekaletnamede, davacının adresinin ”F. Ç. Mahallesi, B. Caddesi, Ö. Apt. No: … Kocasinan Kayseri”olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının açık adresi dava dilekçesine ekli vekaletnamede mevcut olduğu halde, eksikliğin giderilmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, Üye muhalefetine karşı, Başkan , Üyeler; oylarıyla ve oyçokluğuyla, 02.04.2015 gününde karar verildi.

KARŞI OY

Davacı vekili, müvekkili adına Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, davacının Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi hizmeti olmadığından yurt dışında çalışmaya başladığı tarihin ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınamayacağını savunmuştur.
Davacı vekili, dava dilekçesinde sadece davacı adı ile TC kimlik numarasına yer vermiş, açık adresini yazmamıştır. Mahkemece tensip tutanağında, adres eksikliğinin HMK 119/2 maddesine göre bir haftalık kesin sürede tamamlanması gerektiği aksi halde davanın usulden reddini karar verileceği hususu ihtar olunmuştur. Tensip tutanağı davacı vekiline 15.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı 11.3.2014 tarihli duruşmaya gelmiş ve davanın kabulünü istemiştir. Mahkeme ise dilekçedeki adres eksikliğinin giderilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Daire çoğunluğu ile aramızdaki ihtilaf, HMK 119. maddede sayılan ve zorunlu unsurlardan sayılan davacı adresi eksikliğinin vekâletnamede adres bulunması nedeniyle usulü eksikliğin tamamlanmış sayılıp sayılmayacağı noktasındadır.
6100 sayılı HMK 119 maddede dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Maddenin 119/1-b bendinde davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri zorunlu unsur olarak sayılmış, 2. fıkrasında ise bu hususun eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır denilmiştir.
Davacının verilen kesin sürede adres eksikliğini tamamlamadığı belirgindir. Dosyada bulunan 29.8.2013 tarihli 3201 sayılı Kanuna göre aylık beyannamesinde davacı, ikametgâh olarak Almanya’yı göstermiştir. Ayrıca Alman Sigorta mercii tarafından verilen 14.11.2012 tarihli ikametgah belgesinde davacının adresi, Schubartstrasse 4 74076 Heilbornn Almanya olarak belirtilmiştir. Davacının vekâletnamesi 13.12.2012 tarihli olup adresi Kayseri olarak gösterilmiştir. Bu adresler yeni ve davacını en son adresi değildir.
Yasa koyucu 6100 sayılı yeni HMK ile dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurları yeniden belirlemiş ve eksikliği halinde yaptırım öngörmüştür. Davacının adres eksikliği ise yasada zorunlu unsur olarak belirlenmiştir. Dilekçede adres olmadığı zaman dosyada bulunan diğer belgelerde adres varsa adres eksiliğinin giderildiğine dair Yasada bir husus düzenlenmemiştir.
Dava dilekçesinde davacı adresi zorunluluğu, mahkemenin yapacağı yazışmalar yönünden önemli olduğu kadar davalı açısından da önem arz etmektedir. Davalı taraf, davacı adresine göre bazı usulü itirazları (örnek yetki gibi) ileri sürebilecektir. Ayrıca vekil ile takip edilen davalarda vekil her zaman azledilebilir veya çekilebilir. Bu durumda da davacını en son adresine ihtiyaç vardır.
Yasaların açıkça düzenleme yaptığı hususlarda bunun aksine yorum yapmak mümkün değildir. HMK 119. maddesi çok açık bir düzenlemedir. Davacı vekili, müvekkilinin adresini verilen kesin sürede bildirmediği gibi herhangi bir açıklama da yapmamıştır. Adres eksikliğinin davalıya tebliğ olmayan dosyada bulunan diğer eski adresler ile tamamlanması mümkün değildir. Bu nedenle yerel mahkemenin kararı usul yasasına uygun olduğu ve onanması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.