Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/10591 E. 2014/13995 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10591
KARAR NO : 2014/13995
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

Mahkemesi : İzmir 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 15.05.2013
No : 2011/315-2013/260

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı yasanın 86. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 63/A bendi hükmüne göre; yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmesi gerektiğini düzenlediği, 506 sayılı Kanun’un 63/B bendi hükmünde ise, tekrar çalışma başlangıcından, çalışma olgusu süresince, sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenmesi suretiyle, sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığının ödenmesine devam edileceğinin düzenlendiği, yaşlılık aylığı almakta iken tekrar çalışmaya başlayan sigortalı için, 506 sayılı Kanunun 63. maddesinin son fıkrası, sigortalılara 506 sayılı Kanunun 63. maddesinin, A ya da, B bendinden yararlanmak için bir tercih hakkı tanıdığı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; davacının 02.01.2000-01.01.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde aralıksız çalıştığından bahisle eksik bildirilen günlerin tespitini talep ettiği, mahkemece, 02.01.2000 – 15.12.2004 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak
asgari ücretle ve tüm sigorta kollarına tabi olarak 1282 gün çalıştığı, 1282 günlük çalışmanın Kuruma bildirilmediğine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında; dosya kapsamından, mahkemece, davacının çalışmalarının kabul edildiği dönemde, 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldığı gözetildiğinde, davacının, talebinin açık ve anlaşılır olmadığı, bu nedenle öncelikle davacının talebi açıklattırılmalı, bu kapsamda davacının isteminin, 506 Sayılı Yasa’nın 63/A maddesi kapsamında aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışmasının tespiti mi, yoksa, 63/B kapsamında Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışmanın tespiti mi, olduğu hususu netleştirilmeli; buna göre, Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışma sürelerinin 506 sayılı Kanuna göre, sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği hususu da gözetilmek suretiyle, iddia edilen çalışmanın gerçek ve fiili olup olmadığı, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği yöntemince araştırılmalı; böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.