Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/10505 E. 2014/25015 K. 28.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10505
KARAR NO : 2014/25015
KARAR TARİHİ : 28.11.2014

Mahkemesi : Kars 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 05.12.2013
No : 2013/340-2013/720

Dava, Kuruma ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacı, sigortalı babasından ölüm aylığı almak için Kuruma başvurduğunda 7.525 TL ödemesi halinde ölüm aylığı alabileceğinin söylendiğini, ancak bu parayı yatırmasına rağmen babasının son sigortalılığının 506 sayılı Yasa kapsamında kalması nedeni ile ölüm aylığı bağlanmadığını iddia ederek ödediği 7.525 TL’nin iadesi için iş bu davayı açmıştır. Davalı Kurumun dosya içerisinde bulunan 14.06.2014 tarihli yazısı incelendiğinde, ölüm aylığının 5510 sayılı yasanın 4/a maddesinden bağlanabileceğinin ve sigortalı babasının 4/b hizmetleri nedeni ile prim borcu olarak yatırılan 7.525 TL’nin iade edilemeyeceğinin bildirildiği, davacının aynı zamanda 13.06.2010 tarihinde ölen sigortalı eşinden hak sahibi olarak 4/a kapsamında ölüm aylığı aldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin mevzuatımızda; 2829 sayılı Yasanın 8/2. maddesinde “Ancak, malullük, ölüm, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde ilgililere hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır.”
5510 sayılı Yasanın 89. maddesinin 3. fıkrasında;” Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanuni faizi ile birlikte geri verilir. Kanuni faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun 65 inci maddesi hükmü saklıdır.”
506 sayılı Yasanın 71. maddesine göre “Ölen sigortalının hak sahibi kimselerinden hiç biri bu kanuna göre Ölüm Sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamadıkları takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır; I – Ölen sigortalının kendisinin ve iş verenlerinin ödedikleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri toplamının: A) (Değişik alt bent:
20/03/1985 – 3168/3 md.) Dul eşine %50’si, toptan ödeme alacak durumda çocuğu bulunmayan dul eşine %75’i, B) (Mülga alt bent: 20/03/1985 – 3168/6 md.)C) (Değişik alt bent: 21/06/1973 – 1753/3 md.) 18 yaşını veya ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış yahut yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul bulunan çocuklarla evli olmayan kız çocukların her birine %25’i, yukarıdaki fıkrada belirtilen ve sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya ana ve babaları arasında evlilik bağlantısı bulunmayanların her birine %50’si, toptan ödeme şeklinde verilir.”
Yine 1479 sayılı Yasanın 44. Maddesinde “Ölen sigortalının hak sahibi kimselerinden hiçbiri bu kanuna göre ölüm sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamadıkları takdirde, sigortalının ödediği primler, hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde geri verilir.” düzenlemesi vardır.
5510 sayılı Yasanın 36. maddesinde de “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.” düzenlemeleri vardır.
Dava konusu somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından yatırılan 7.525 TL’nin davacının babasının Bağ-Kur sigortalılığından kaynaklanan prim borcu olması karşısında yersiz prim olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile primlerin iadesine bu kapsamda karar verilemez. 5510 sayılı Yasanın 36. maddesi kapsamında toptan ödeme yolu ise tüm hak sahiplerine tanınmış olup, olayda bu yasal dayanağın da uygulama alanı yoktur. Bu açıklamalar çerçevesinde yersiz prim olarak değerlendirilemeyecek prim ödemesinin davacıya iadesine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak yapılacak araştırma ve değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.