Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/10423 E. 2015/6373 K. 02.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10423
KARAR NO : 2015/6373
KARAR TARİHİ : 02.04.2015

Mahkemesi : Çarşamba 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 20.02.2014
No : 2011/356-2014/92

Dava, yersiz ödenen aylık farkının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
29.03.1993 tarihli borçlanma talebi ve ödeme ile Almanya’da geçen 9103 günlük süreyi borçlanıp ödeyen ve tahsis talebine göre 01.10.1993 tarihinde, 9103 gün yurtdışı borçlanma süresi ile 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan davalının aylık bağlama tarihi de dahil olmak üzere 30.06.1999 tarihine kadar Almanya’da bulunduğu 2010 yılında Kurum tarafından anlaşılması üzerine, Kurumun 2010/103 nolu genelgesi de dikkate alınarak, davalının tahsis talebi yurtdışındaki çalışmasının sona erdiği 30.06.1999 tarihi esas alınarak ve bu tarihe göre yeniden hesaplama yapılarak davalının aylığı yeniden belirlenmiş, bu tahsisteki aylık miktarlar ile ilk tahsisteki aylık miktarları arasında 01.10.2000-22.01.2011 tarihlerinde oluşan fark miktarı çıkarılarak, davacıya 26.04.2011 tarihli borç bildirim işlemi ile bildirilmiş, davalı ödeme yapmayınca Kurum tarafından fark aylıkların tahsili için açılan iş bu dava sonunda, Mahkemece, davacının talep edilen dönemlerde yurda kesin dönüş yapma koşulunu gerçekleştirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa’nın 60.maddesinde öngörülen ve yaşlılık aylığından yararlanma koşulları olarak belirlenen; “yaş”, “sigortalılık süresi”, “prim ödeme gün sayısı”, “yazılı istekte bulunmak” koşulları yanında 3201 sayılı Yasa’dan yararlanmak suretiyle yaşlılık aylığı talep edenler bakımından Yasa’nın 6. maddesinde “yurda kesin dönülmüş olması” da şart koşulmuştur.
5510 sayılı Yasa’nın 96. maddesinde, sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan, Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan yersiz ödemelerin, hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte geri alınacağını belirtilmektedir.
Somut olayda; davalının, yurtdışı borçlanması ile birlikte ilk tahsis işlemi yapıldığı 01.10.1993 tarihinden 30.06.1999 tarihine kadar yurtdışında sigortalı bulunduğu anlaşıldığından, Kurumun yurda kesin dönüş yapılan 30.06.1999 tarihini esas alarak yeniden aylık miktarını belirlemesi işlemi yerindedir. Hal böyle olunca; Mahkemece, Kurum tarafından önce bağlanan aylık miktarı ile 30.06.1999 tarihi esas alınarak güncellenen aylık miktarları arasındaki farkı talep etme hakkı olduğu gözetilerek, Kurumun yaptığı hesaba itiraz olması halinde, bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.