Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/10305 E. 2014/13478 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10305
KARAR NO : 2014/13478
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Mahkemesi :Kayseri 2. İş Mahkemesi
Tarihi :25.03.2014
No :2013/54-2014/132

Dava, ödeme emirlerinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılıp Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını isteyen davacı avukatının, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi hükmü uyarınca, duruşma için gerekli tebligat giderlerini vermediği anlaşıldığından, duruşma isteğinin bu nedenle reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının avukatının tüm, davalının avukatının sair temyiz itirazlarının REDDİNE;
01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun hükümleridir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun “Primlerin ödenmesi” başlıklı 80. maddesinde, “İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur…” hükmü yer almaktadır.
Bu yasal çerçevede somut olayda 15.04.2004 tarihi itibariyle göreve başlayan davacının, Nisan ayı sonuna kadar ödenmesi gereken aynı yılın Mart ayının primlerinin ödenmesinden de müteselsilen sorumlu olduğunun gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.