Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/10140 E. 2014/16304 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10140
KARAR NO : 2014/16304
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

Mahkemesi : Mersin 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 13.02.2014
No : 2012/942-2014/45

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Hizmet tespitine ilişkin davaların kamu düzenine ilişkin niteliği, vazgeçilemez ve devredilemez insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine olanak sağlayan özelliği de gözetilerek, hak kaybı ve yersiz sigortalılık süresi edinmeyi önlemek açısından, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerektiğinde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davalılardan şirkete ait işyerinde, hamal olarak, 01.07.2002-10.09.2008 döneminde hizmet akdiyle çalışma tespiti istenilen davada, Mahkemece; tanık beyanları esas alınarak, davacının serbest hamal olduğu ve hamallık dışında bağımsız başka çalışmalarının da bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davada somutlaşan olayda, dosya kapsamı değerlendirildiğinde, red kararının eksik inceleme-araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu verildiği anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece yapılacak iş; hamallar odasına kaydı bulunmayan davacının, sanık olarak yargılandığı, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/916 Esas sayılı dosyasında, davalı şirket yetkilisinin katılan olarak verdiği beyan dikkate alındığında, taraflar arasında hizmet akdine dayalı çalışmanın varlığı anlaşılmakla, dosyada mevcut dönem bordrolarından, davalı şirketin adı ile aynı soyadına sahip olmayan bordro tanıkları resen seçilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, aynı ve benzer işi yapan komşu işyerlerinin bordrolarından hizmetleri bildirilen ve işverenler ile akrabalıkları bulunmayan çalışanlar tespit edilerek dinlenilmeli, alacak davası dosyası celbedilerek tanık beyanları karşılaştırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşursa giderilmeli, böylelikle, varlığı belirgin olan hizmet akdinin süresi tespit edilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme-araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucunda, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.