Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/9917 E. 2013/21428 K. 18.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9917
KARAR NO : 2013/21428
KARAR TARİHİ : 18.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Davacı, sigortalılık süresi başlangıcının tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün “Davacının sigorta başlangıcının 09.03.1981 tarihi olduğuna” ilişkin kısmının ONANMASINA,
2-)01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren aynı yasanın Geçici 7. maddesi hükmü karşısında, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun hükümleridir.
506 sayılı Kanunun, Aylığın başlangıcı başlıklı 62. maddesinde “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki ay başından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.” hükmü öngörülmüştür. Dosyadaki mevcut hizmet cetveline göre davacının 06.01.2011 tarihinden sonra tüm sigorta kollarına tabi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yaşlılık aylığı bağlanmasını istediği 02.06.2011 tarihinde davacının İşten ayrılma şartını yerine getirmediği anlaşıldığından, usul ekonomisi ilkeside gözetilmek suretiyle, belirtilen şartı davacının ne zaman gerçekleştirdiği araştırılarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı
değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.