Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/9577 E. 2014/4332 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9577
KARAR NO : 2014/4332
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Mahkemesi : Ankara 11. İş Mahkemesi
Tarihi : 10.12.2012
No : 2010/734-2012/1062

Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
T. Petrolleri Anonim Ortaklığında çalışan davalının, iş akdi, işverence 11/07/2006 tarihinde feshedilince davalının kuruma yaptığı başvuru sonrasında 15/07/2006 trarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmış, davalı, bu arada açtığı idari dava ile işten çıkartma işleminin iptalini istemiş, açılan idari dava sonucunda idare mahkemesince dava kabul edilmiş ve davalıya 11/07/2006 tarihinden itibaren tüm hakları iade edilmiştir.
Bunun üzerine kurum, davalının işten ayrılma koşulunu yerine getimediği gerekçesiyle, davalıya ödenen 22/08/2006-22/11/2009 tarihleri arasındaki aylıkların tahsili için icra takibi başlatmış ve davalının itirazı üzerine eldeki dava açılmıştır.Mahkeme ise davanın asıl alacak yönünden kabulüne, faiz istemi yönünden reddine karar verilmiştir.
İdari yargı tarafından verilen iptal kararı, hukuken idari işlemin doğumunda sakatlık olduğunu ve bu sebeple batıl olduğunu, tespit ettiği için, geriye yönelik olarak hüküm ifade eder.Bir başka ifade ile bu tür iptal kararları yapıcı nitelikte olmayıp, açıklayıcı nitelikte olduğundan, idari işlemin sakat olduğunu tespit eder ve bu nedenledir ki, geçmişe yürür.
Dava konusu olayda; davalı işten çıkarıldıktan sonra, yaşlılık aylığı bağlanmış ve Kurumca tahsis gerçekleştirilmiştir. İdare Mahkemesinden verilen iptal kararından sonra ortaya çıkan bu yeni durum tüm yasal şartları ile birlikte davalı ile davacı Kurum arasında oluşmuştur. İdare mahkemesince verilen iptal kararından yola çıkarak, aslen yasal şartlara uygun olarak gerçekleşen yaşlılık aylığı tahsis işleminin davacı Kurumca geçersiz sayılması mümkün değildir. Zira, idare Mahkemesinin verdiği karar tespit hükmündedir ve dayanak idari işleme karşı dava açılmış olsa bile, sonradan yapılan farklı hukuki işlemler geçerliliğini koruyacaktır.
Bu nedenle, idare mahkemesince verilen iptal kararı, davalıya kendi isteği üzerine tahsis edilen yaşlılık aylığını hükümsüz kılmayacağından, ödenen yaşlılık aylıklarının kuruma iadesi mümkün değildir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.