Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/9576 E. 2013/22752 K. 29.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9576
KARAR NO : 2013/22752
KARAR TARİHİ : 29.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava; çalışma sürelerinin tespitine ilişkindir.
Mahkemece, davacı tarafından davalılardan Kurum aleyhine açılan; yine, … 1. İş Mahkemesi’nin 2011/312 Esasında davalı … Et Gıda San.Dış TicLtd.Şti. aleyhine açılıp, iş bu dava ile birleşen dosyasında, davacı tarafından açılan her iki davanın ayrı ayrı kabulüne, bu sebeple davcının, davalılardan işveren şirkete ait işyerinde sigortalı bir işte fiili olarak çalıştığı anlaşıldığından, davalı Kurum tarafından sigortalılığın iptali işleminin kaldırılmasına, Kurum’a bildirilen tarihlerde davacının, davalı işveren şirkette sigortalı bir işte çalışmış olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dava yönünden; her ne kadar davalı işveren duruşmada, 13/07/2010 tarihli Kurum Raporundaki beyanının aksini ileri sürerek davacının fiilen çalıştığını beyan etmiş ve davacının fiilen çalıştığı yönündeki tanık beyanları sonunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının fiilen çalıştığı tespiti yapılan
dönemde her ne kadar bazı derslere gitmese bile dershaneye giderek üniversite sınavına hazırlandığı ve ayrıca işverenin Kurum raporundaki beyanında davacının fiilen çalışmadığı yönünde beyanda bulunduğu görülmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.