YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9478
KARAR NO : 2014/1035
KARAR TARİHİ : 22.01.2014
Mahkemesi : Kastamonu İş Mahkemesi
Tarihi : 31.01.2013
No : 2010/38-2013/11
Dava, davacının aylığına uygulanan haciz işleminin iptali ile birleşen davada ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava konusu somut olayda, dava dışı T.. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Kuruma olan borçları nedeniyle davacıya 14.07.2009 düzenleme tarihli, 2008/ 13060 ve 2008/13059 takip numaralı dosyalardan ödeme emirleri gönderilmiş, davacı tarafından her iki ödeme emri de 25.07.2009 tarihinden tebliğ alınmış, 31.07.2009 tarihinde mal beyanında bulunulmuş, davacının aylığına 02.09.2009 tarihinde haciz işlemi uygulanmıştır. Ancak Kurum tarafından dava dışı şirketin aynı borçları için aynı takip numarası üzerinden 23.06.2010 tarihinde 9810022 nolu ödeme emri davacıya tekrar gönderilmiş ve davacı tarafından ikinci defa gönderilen bu ödeme emrinin iptali ile 02.09.2009 tarihinde aylığına uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle iş bu dava açılmıştır.
Her ne kadar mahkemece, dava dışı şirketin söz konusu takipler devam ederken ünvan ve adres değişikliğine gittiği ve ticari faaliyetine halen devam ettiği dolayısıyla 6183 sayılı Yasanın 35. maddesi gereğince Kurum alacağının şirketten tahsil imkansızlığının söz konusu olayda gerçekleşmediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacıya 14.07.2009 tarihinde gönderilen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği ve davacı tarafından söz konusu ödeme emirlerine yönelik 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi gereğince herhangi bir itirazda bulunulmadığı böylece ödeme emirlerinin kesinleştiği, kesinleşen bu ödeme emirlerine dayanılarak davacının aylığına uygulanan haciz işleminin de böylelikle geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Birleşen dava yönünden ise, davacıya gönderilen ve iptali istenen 9810022 numaralı ödeme emrinin yeni bir ödeme emri olmadığı, Kurum tarafından sehven gönderildiği zira ödeme emrine konu borcun davacı yönünden 2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla bu ödeme emrinin esastan değil mükerrer olması nedeniyle iptal edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hukuki ve usuli gerekçeler göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.