Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/9137 E. 2014/1552 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9137
KARAR NO : 2014/1552
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

Mahkemesi : Çorum 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 21.02.2013
No : 2010/638-2013/167

Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir..
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun, yürürlüğü sonrasında gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanması gerektiği, davaya konu işkazasının ise 17.11.2008 tarihinde meydana gelmiş olması karşısında, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir.
Dava dışı bir mağazalar zincirinde şöför olarak çalıştığı anlaşılan davalının, yükleme yapılan aracı kullanırken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile meydana gelen kazada, yanında bulunan ve aynı işi yaptığı beyan edilen sigortalının vefatı üzerine haksahiplerine bağlanan gelirlerin tazmini için işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Kesineşmiş ceza dosyasında alınan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin ilgili raporundan haraketle davalı sanığın olay sebebiyle tamamen kusurlu bulunduğu, işbu davada alınan kusur raporunda da %100 kusurlu olduğu belirlenmiş ise de, davalının duruşmadaki beyanı ve temyiz sebepleri karşısında, kusur yönünden yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Mahkemece yapılacak iş, çalıştığı işyerinde davalının görevi ve çalışma koşullarını ortaya koymak, özellikle kaza öncesi yüklemede çalışıp çalışmadığını, çalışmış ise süresini, sonrasında yola çıkmadan önce dinlenme imkanı verilip verilmediğini, muhtemel yolculuğun mesafesi, kazaya sebep olam aracı tüm özellikleri ile davalının ehliyetinin böyle bir aracı kullanmaya yeterli olup olmadığı hususlarını belirlemek, sonrasında işverenin kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığını yöntemince irdeleyen yeni bir kusur raporu alarak sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece yukarıda belirtilen fiili ve hukuki durumlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.