Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/8990 E. 2014/3380 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8990
KARAR NO : 2014/3380
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

Mahkemesi : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 02.04.2013
No : 2011/1-2013/381
Davacı : M.. Y.. adına Av. A.. A.. F..
Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. İ.. K..

Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık sürelerinin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 25.06.1997 tarihli işlem ile, Siverek Gıda Maddeleri Odasındaki kaydı esas alınarak, 22.03.1985 tarihinden itibaren Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiş; oda kaydının usulsüz olduğu gerekçesi ile 2011 yılında yapılan işlem ile sigortalılığı iptal edilmiştir.
Davacının, anılan odaya 01.01.1977 tarihinde kaydedilip, oda yönetim kurulunun 28.08.1999 tarih ve 77 sayılı kararı ile kaydının sona erdirildiği anlaşılmaktadır.
Oda üye kayıt defteri teselsül etmekte olup, Kurum denetim elemanı tarafından düzenlenen inceleme raporunda da belirtildiği gibi, davacı ile ilgili bilgilerde çelişkinin bulunmadığı, sadece, soyadının altına yazılması gereken baba adının sehven davacının adının altına yazılıp, sonra daksillenerek ilgili haneye yazıldığı, bu durumda, davacıya ilişkin kayıtlarda bir usulsüzlüğün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, oda kaydının geçerli olduğu esas alınarak, davacının 22.03.1985 tarihi ile odaya kaydının sona erdiği 28.08.1999 tarihi arası dönemde zorunlu sigortalı olduğu esas alınmalıdır. Ayrıca, davacının prim ödemelerinin varlığı gözetilerek, zorunlu sigortalı olduğu dönemlere ilişkin primler hesaplandıktan sonra, fazla prim ödemesinin bulunması durumunda, fazla primin ödendiği tarihten başlayarak karşıladığı sürede isteğe bağlı sigortalı olduğu kabul edilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.