Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/8940 E. 2014/451 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8940
KARAR NO : 2014/451
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
Tarihi : 19.03.2013
No : 2011/647-2013/176

Dava, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptaliyle icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70’inci ve mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; Emekli sandığı emeklisi murisin 01.06.2007 tarihinde vefat ettiği, 01.06.2007-31.07.2007 arası dönemde yersiz olarak çekilen aylıkların davalı mirasçıdan tahsili amacıyla icra takibine geçildiği ve davalının itirazı üzerine de eldeki dava ile itirazın iptalinin talep ve dava edildiği anlaşılmaktadır.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında ele alınması gereken bir husustur. Davaya konu uyuşmazlığın, davalıların haksız eyleminden kaynaklandığı ileri sürüldüğüne göre davanın yasal dayanağı Borçlar Kanunu’nun 41 ve devamı maddeleridir.
Hal böyle olunca, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerektiğinin kabulü ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.

O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.