YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8420
KARAR NO : 2014/1433
KARAR TARİHİ : 27.01.2014
Mahkemesi : İzmir 6. İş Mahkemesi
Tarihi : 27.03.2013
No : 2011/649-2013/142
Asıl dava, davacının 01.10.2008-20.10.2009 tarihleri arasında önceden boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesi ile babasından bağlanan ölüm aylığının kesilmesi ve yersiz ödeme borcu çıkartılmasına ilişkin kurum işleminin iptali ile kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti, karşı dava ise, kurumca yersiz ödemeye ilişkin yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl davanın kabulüne, Davacının 21.10.2008-20.10.2009 tarihleri arasında ödenen aylıklar sebebiyle kuruma borcunun bulunmadığının tespitine, karşı davada ise itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın Yasal Dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
Mahkemece, verilen hükümde seçim kayıtları nazara alınarak, davacı ile eşinin kurumca talep konusu olan 01.10.2008-20.10.2009 döneminde birlikte yaşamadıkları kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar ile ev denetiminde davacı ile boşandığı eşinin aynı evde birlikte yaşadıklarının belirtilmiş olması, fiili beraberliğin bulunduğu yönündeki davacının ve yaşadığı apartmanda oturan komşuların imzalı beyanı, 25.04.2003 tarihinde boşanma gerçekleşmesine karşın, talep konusu dönem bakımından seçim kayıtlarından boşandığı eşinin 16.11.2008 tarihinde İzmir Karşıyaka F.. Mahallesi No:30/2 adresini kullanarak oy kullandığı, davacının da 22.11.2008 tarihine kadar seçim kayıtlarında aynı adresi beyan ettiği, davacının 26.10.2009 tarihinde eşiyle tekrar evlendiği, tanık beyanlarına göre, davacının eşinin de yeniden barışmak için ikinci evlilik öncesinde girişimlerde bulunduğu hususu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, asıl davanın reddine karar verilmesi ve karşı davadaki itirazın iptaline yönelik inceleme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.01.2014 gününde karar verildi.