Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/8028 E. 2013/11859 K. 30.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8028
KARAR NO : 2013/11859
KARAR TARİHİ : 30.05.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

KARAR

Davacı, sigorta başlangıcının 21.02.1997 tarihi olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
02.07.1979-31.12.1982, 01.11.1983-31.10.1984, 01.09.1988-31.08.1989, 01.09.1989-22.01.1991 ve 01.09.2005-30.10.2008 tarihleri arası olmak üzere toplam 3.621 günlük Almanya’da geçen yurt dışı süresini 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde ve 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanan 21.01.1959 doğumlu davacının, 21.01.2011 günlü tahsis başvurusu, sigorta başlangıcının 3201 sayılı Yasanın 5’inci madde hükmü gereğince 30.11.1999 tarihi alınmak suretiyle ve 506 sayılı Yasaya göre reddi üzerine, eldeki bu dava açılmıştır.
Davacı, 3201 sayılı Yasa kapsamındaki borçlanması dikkate alınarak sigorta başlangıcının, ilk borçlanma tarihinden 10 yıl geriye gidilmek suretiyle 21.02.1997 tarihi alınmak suretiyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkeme, 3201 sayılı Yasanın 5’inci madde hükmü uyarınca, kurum işlemini yerinde bularak davayı red etmiştir.
Mahkemenin, Türk-Alman sosyal güvenlik sözleşmesinin 29’uncu maddesinin 4’üncü bend hükmü kapsamında, Türkiye’de sigortalılık başlangıcı sayılabilecek nitelikte, Alman rant sigortasına girişinin bulunup bulunmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapmaksızın, sadece 3201 sayılı Yasanın 5.madde hükmünü gözeterek sonuca ulaşması yerinde değildir.
10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bend hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
Öte yandan, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği de haiz bulunmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; 02.07.1979-30.10.2008 tarihleri arası muhtelif dönem Almanya’da geçen yurt dışı sürelerin, 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmaya konu yapılmış olması da gözetilerek; borçlanmaya esas yurt dışı sigortalılık sürelerini gösterir Alman sigorta cetvelleri de getirtilerek, yukarıda bahsedilen Uluslararası Ek Sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık girişi olup olmadığı usulünce araştırılmalıdır. Yapılacak araştırma neticesi, rant sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık girişinin varlığının tespiti halinde, bulunacak bu tarihinin, Türkiye’de sigortalılık başlangıcına esas alınabileceği dikkate alınarak, tahsis koşullarının varlığı, bu çerçevede yeniden değerlendirilmeli ve varılacak sonuca gore bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.