Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/7860 E. 2013/11877 K. 30.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7860
KARAR NO : 2013/11877
KARAR TARİHİ : 30.05.2013

Mahkemesi : İş Mahkemesi

KARAR

Davacı, Alman rant sigortasına giriş olan 02.05.1984 tarihinin Türkiye’de 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigorta başlangıcı olduğunun ve dolayısıyla 5.225 prim gün şartına tabi olarak SSK’dan tahsis hakkı elde edeceğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Yurt içi sigortalılık kayıt ve tescili bulunmayan davacı, 29.06.2012 günlü borçlanma başvurusu ile, Almanya’da geçen tahsise yetecek kadar süreyi 3201 sayılı Yasaya göre borçlanmak istemiş, davalı Kurumca 01.01.1987-31.12.2011 tarihleri arası dönem yönünden ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde olmak üzere 9.000 gün üzerinden borçlanma tahakkuku yapılmış ise de, borçlanma bedelinin ödendiğine dair dosya içerisinde bir kayıt ve belge yer almamaktadır.
İş bu dava ile davacı, Alman rant sigortasına giriş olan 02.05.1984 tarihinin Türkiye’de 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigorta başlangıcı olduğunun tespitini; ayrıca , söz konusu sigorta başlangıcına göre, 506 sayılı Yasanın geçici 81’inci madde hükmü çerçevesinde 5.225 prim gün şartına tabi olarak SSK’dan tahsis hakkı elde edeceğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, öncesinde yurt içi sigortalılık kaydı bulunmadığının için, 02.05.1984 tarihli rant sigortasına girişin, 5510 sayılı Yasanın 4/1-b madde
hükmü kapsamında sigorta başlangıcı olarak kabulüne karar verilirken; anılan sigortalılık başlangıcına göre, tahsis koşullarının ise, 4/1-a sigortalıları için geçerli olan 506 sayılı Yasanın geçici 81/B-e bendi hükmüne göre belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
1-Mahkemenin, sigorta başlangıcına ilişkin tespit hükmüne bakıldığında;
Mahkemenin, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan, sigorta başlangıcına ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
Ancak, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi, en azından rant sigortasına giriş tarihini de içerecek şekilde bir borçlanmanın usulünce yapılması halinde mümkündür.
Şu halde yapılması gereken iş; öncelikle davalı Kurum tarafından 29.06.2012 günlü borçlanma başvuru üzerine yapılan tahakkuka dair bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmalı; borçlanma bedelinin ödenmediğinin belirlenmesi halinde, davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, Alman Rant sigortasına giriş olan 02.05.1984 tarihini içerecek şekilde ve borçlanma talep tarihinde ki şartlar çerçevesinde yurt dışı borçlanması, 5510 sayılı Yasanın 4/1-b madde kapsamında öngörülen sigortalılık niteliğinde olmak üzere, usulünce sağlanmalı ve borçlanmanın varlığı halinde, şimdiki gibi sigorta başlangıcına hükmedilmelidir. Borçlanmanın varlığı ile birlikte, tahsis koşullarının varlığı da, buna göre değerlendirilmeli ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

2- Öte yandan, sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmayacakları, aylığa hak kazanmada hangi mevzuat hükümlerine ve şartlarına tabi olacakları hususu, yaşlılık aylığı başvuru tarihinki koşullara göre saptanabilecekdir.Diğer bir ifadeyle, tahsis talep tarihi itibarıyla, sahip olunan yaş, prim gün sayısı, kabul edilen geçerli sigortalılık statü ve süreleri gibi donelerin birlikte değerlendirilmesiyle sonuca ulaşılabilecektir.Bu anlamda, başkaca bir sigortalılık süresi bulunmaksızın , sadece sigorta başlangıç tarihine göre ve geleceğe yönelik olarak sigortalının, belli bir mevzuat hükmüne göre tahsise hak kazacağını
belirlemek mümkün olmayacağından; Mahkemenin, buna aykırı yaklaşımı yerinde görülmemiştir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.