Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/7504 E. 2014/629 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7504
KARAR NO : 2014/629
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

Mahkemesi : Kocaeli 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 07.02.2013
No : 2011/204-2013/36

Dava, menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun hükümleridir. 506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1. fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kamu alacakları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Kurumca tahsil edilecektir. Aynı maddenin 12. fıkrasına göre de; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.

6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. 8. maddesinde, “Hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.” 213 sayılı VUK. nun 93. ve devamı maddelerinde tebligat esasları belirlenmiştir.

Eldeki davada, davacı, davadışı M…Ltd. Şti.’nin kuruluşunda kimlik bilgileri kullanılarak sahtecilik yapıldığı, ortağı ve müdürü olmadığı iddiasıyla anılan şirketin dava konusu dönemdeki prim vs. borçlarından müteselsilen sorumlu olmadığını iddia etmektedir. Bu yönde, M…Ltd. Şti.’nin kuruluş belgelerindeki davacı ismi ve kimliği altındaki imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı incelendikten sonra, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde, karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.