YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7061
KARAR NO : 2014/3576
KARAR TARİHİ : 24.02.2014
Mahkemesi :İzmir 3. İş Mahkemesi
Tarihi :13.02.2013
No :2009/222-2013/70
Davacı :Ş.. A.. adına Av. E.. O..
Davalılar :1-İ..Lok. Gıda Nak. Servis Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.
adına Av. A.. D..
2-Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. M. H..K..
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine , temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 2000/7 – 2008/10. aylar arasında kesintili olarak davalı işyerinde geçen çalışmaların tespitini talep etmiş olup, Mahkemece, davacının, davalı işyerinde, 2000/7-2003/5 aylar arasında hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 01.12.2003-31.05.2004, 21.07.2005-14.08.2007, 01.12.2007-30.09.2008 tarihler arasında 1225 gün çalıştığına hükmedilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır .
Mahkemenin, hak düşürü süre nedeniyle 2000/7-2003/5 aylar arası red kararı vermesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kabule karar verilen süreler yönünden ise, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece, davacının, çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği ile süresinin belirlenebilmesi amacıyla, davacının çalışmaları ile, ilgili tüm belgeler davalı Kurumdan, davacının imzasını taşıyan ücret bordroları, puantaj kayıtları başta olmak üzere davacıya ait tüm işyeri evraklarının işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın davacıya aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı ; ayrıca talep konusu dönemde, mezkur işyerinde, Hıfzısıhha, Belediye veya Zabıta marifetiyle herhangi bir denetim yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapıldı ise söz konusu raporların irdelenerek, davacı ile ilgili herhangi bir kaydın bulunup bulunmadığı hususunun tespit edilmesi ayrıca tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, , yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan İ..Lok. Gıda Nak. Servis Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.’ye iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.