YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6969
KARAR NO : 2014/2970
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
Mahkemesi : Erzincan 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi : 17.01.2013
No : 2012/217-2013/5
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 10.02.2003 tarihli trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan aylıkların peşin değerinin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, her ne kadar 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir.
Anılan maddede “üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar.
Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere, 3. ve diğer sorumlulara rücu eder. Bu kimselerin hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla Kurumun zarara uğraması halinde, hak sahiplerine rücu hakkı saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
1479 sayılı Kanunun 63.maddesi hükmüne göre “Sigorta Şirketleri” Bağ-Kur’un rücu hakkını haiz bulunduğu “diğer sorumlular” kapsamındadır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası; “Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak” üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla sigorta şirketinin, Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır.
Bağ-Kur’a anılan madde ile tanınan rücu hakkı Kanundan doğan bağımsız bir rücu hakkı vasfında olup, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketinin 2918 Sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle, poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödediği miktar kadar sorumlu tutulmaması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumluluğun da, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak belirlenmesi gerekir.
Dosyada bulunan zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi, 01.03.2002-01.03.2003 tarihleri arasındaki dönemi kapsamakta olup, davalı sigorta şirketi 18.000 TL limit ile sorumlu tutulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 93. Maddesi uyarınca Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. 01.01.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 31.12.2003 tarih 25333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Zorunlu Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatı ile Zorunlu Trafik Sigortası teminat miktarı 30.000 TL olarak belirlenmiştir. Uygulama Talimatında “Zorunlu mali sorumluluk sigortası yeni teminat ve primleri, yürürlükteki tüm sigorta sözleşmelerine uygulanır. Eski teminat ve primler üzerinden sigorta yapılmış ve süresi devam eden sigorta sözleşmelerine sahip işletenler, sigorta şirketlerine başvurarak yeni teminat ve primler üzerinden “Zorunlu Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası” zeyilnamelerini almak zorundadırlar.
Zeyilname yapılmayan ve teminatları yeni limitlere getirilmeyen sigorta sözleşmelerinde, sigorta şirketlerinin sorumluluğu eski teminat tutarları ile sınırlıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Düzenlemeden anlaşıldığı üzere 2003 yılı için teminatların yeni limitlere getirilmesi için zeyilname yapılma zorunluluğu bulunmaktadır.
31.12.2003 tarih 25333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Zorunlu Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatı ile zeyilname yapılma zorunluluğu kaldırılmıştır. Uygulama Talimatı 1.1. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası yeni teminat ve primleri, yürürlükteki tüm sigorta sözleşmelerine uygulanır. Eski teminat ve primler üzerinden sigorta yapılmış ve süresi devam eden sigorta sözleşmelerine sahip işletenler, sigorta şirketlerine başvurarak yeni teminat ve primler üzerinden Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası zeyilnamelerini bu tarife ve Talimatın yürürlük tarihinden itibaren 15 gün içinde almak zorundadır. Zeyilname yapılmayan ve teminatları yeni limitlere getirilmeyen sigorta sözleşmelerinde, sigorta şirketlerinin sorumluluğu eski teminat tutarları ile sınırlıdır…” 1.2.maddesinde “Bu tarife ve Talimatın yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak sigorta sözleşmeleri, zorunlu mali sorumluluk sigortası yeni teminat ve primleri üzerinden yapılır. Ancak sözleşme süresi içinde, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça teminat tutarları arttırıldığı takdirde, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve ek prim almaksızın, arttırılan teminat tutarları bu sözleşmeler için de geçerli olur…” düzenlemesi ile 01.01.2004 tarihinden sonra yapılacak poliçeler için zeyilname düzenleme zorunluluğu kaldırılmıştır.
Sigorta olayına karışan aracın sigortacısı sıfatıyla davalının, zeyilname yapılmayarak teminatları yeni limite getirilmeyen sigorta sözleşmesi nedeniyle sorumluluğu, eski teminat tutarları ile sınırlı olup, 2002 yılında düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinde, sakatlık ve ölüm giderleri yönünden öngörülen kişi başına 18.000. TL’lik limit ile sorumlu olduğu, sigortalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında, destekten yoksun kalma tazminatı olarak 19.09.2003 tarihinde 18.000 TL ödediğine ilişkin savunması gözetilerek, mükerrer ödemeye meydan verilmemesi açısından, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa tarih ve miktarı yönünden dayanağı belgeler de getirtilerek yöntemince araştırıldıktan sonra, poliçe limitinin dava tarihinden önce ödendiğinin anlaşılması halinde hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde limitin 2003 yılında 30.000 TL olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.