YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6954
KARAR NO : 2014/4315
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
Mahkemesi : Tekirdağ İş Mahkemesi
Tarihi : 25.01.2013
No : 2009/78-2013/16
Dava, davacının davalı Belediye işyerinde 2002/7 – 10.03.2009 tarihleri arasında çalışmış olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalıların avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, davalı Belediye işyerinde talep konusu dönemde sürekli çalıştığını belirtmiş ise de, dosya içeriğinde, davacı ile davalı Belediye arasında geçici işçilere ait 15.02.2005, 15.02.2006, 01.03.2007 tarihli belirli süreli 3 adet sözleşmenin mevcut olduğu , hizmet cetvelinde ise , davalı Belediye tarafından , 2002/3. dönem ile 2008/8. aylar arasında, bazı aylar kısmi bildirimlerin yapıldığı, bazı aylar ise hiç bildirimin yapılmadığı görülmüştür. Bu hususlar doğrultusunda, Mahkemece ,davacının belirli süreli iş akdi ile geçici işçi statüsünde talep konusu dönemde çalıştığına karar verilmiştir. Davacının, talep konusu dönemde kesintisiz olarak davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı noktasında, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Öncelikle yapılacak iş, davacının hangi statüde çalıştığının tespiti açısından , davacıya , Valilikçe verilen geçici işçi vizesinin bulup bulunmadığının tespit edilmesi , daimi kadroya geçiş konusunda her hangi bir işlem bulunup bulunmadığı hususunun irdelenmesi , ayrıca davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Böyle olunca; davacının çalışmaları ile ilgili olarak o dönemdeki ücret ödemelerinin hangi kalemden ve ne şekilde ödendiği araştırılmalı, aynı işyerinde ve davacının çalıştığını iddia ettiği birimde çalışan kamu çalışanlarının yeminli beyanlarına, o dönemdeki Belediye Başkanının tanık sıfatıyla beyanına başvurulmalı ve çalıştı iseler ücretlerinin ne şekilde ödendiği açıkça sorulmalı ve çalışmaların gerçekliği daha somut deliller ile ve hiçbir kuşku ve tereddüt oluşturmayacak şekilde ispat edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verilmesİ usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, hükmü temyiz eden davalıların Avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Y.. B..’ne iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.