YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6783
KARAR NO : 2014/1510
KARAR TARİHİ : 28.01.2014
Mahkemesi : Karşıyaka 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 27.12.2012
No : 2011/126-2012/503
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı ile davalılardan L.. Asansör San. ve Tic. A.Ş. ile E.. A.. avukatları ile davalı M.. C.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere göre davacı Kurumun temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava, 06.10.2009 tarihli iş kazasında ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin tazmini istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Yasanın 21. maddesidir.
Bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değeri; yaş, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 5510 sayılı Yasanın 54 maddesinin 1/c fıkrası ise, “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” düzenlemesini içermekte olup, gelir bağlama kararlarında sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığının bağlandığı anlaşılmaktadır.
Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
Mahkemece; dava konusu edilen gelirlerin, 5510 sayılı Kanunun 54. maddesi uyarınca yarıya indirilip indirilmediği ve anılan madde uygulandığında ilk peşin değerli gelir miktarının yukarıda belirtilen ilke çerçevesinde, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gereği üzerinde durulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar L.. Asansör San. ve Tic. A.Ş. ile E.. A.. avukatları ile davalı M.. C..’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalı, bozma sonrası yapılacak yargılamada, hükmü temyiz etmeyen yönünden davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu hukuksal gerçeğinin gözetilmesi gereği de unutulmamalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan L.. Asansör San. ve Tic. A.Ş., E.. A.. ve M.. C..’a iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.