Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/6328 E. 2014/2308 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6328
KARAR NO : 2014/2308
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

Mahkemesi :Ankara 7. İş Mahkemesi
Tarihi :07.02.2013
No :2011/490-2013/46

Davacı, 28.07.1988 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin “b” bendi kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1)Mahkemece, davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olup, yargılama gideri, karar ve ilam harcı konusunda davalı Kurum vekili aleyhine herhangi bir hata da bulunmadığı belirgin olmakla, temyiz yoluna başvurulmasında anılan davalı yönünden hukuki yarar yoktur.
Davalı Kurum vekilinin davanın reddine ilişkin mahkeme hükmünü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından, temyiz talebinin REDDİNE,
2) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasa ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın 4/b maddesinde hizmet aktine bağlı olmaksızın kendi adı ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalılıkları için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı yeterli görülmüştür.
Mahkemece, davacının 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden öncesine ilişkin Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitine ilişkin istemin reddine dair hükmü isabetli ise de, davacının isteminin, 01.10.2008 tarihinden sonrasını da kapsadığı değerlendirildiğinde; davacının, 5510 sayılı Yasanın 4/1-b bendi kapsamında sigortalılık süresinin tespitine yönelik bir irdeleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulması, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucudur.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.