YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6056
KARAR NO : 2014/4582
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
Mahkemesi : İstanbul 10. İş Mahkemesi
Tarihi : 27.12.2012
No : 2012/644-2012/815
Davacı, asıl davada 01.04.2002-22.06.2005 döneminde, birleşen davada ise 22.06.2005-12.09.2006 arası dönemde hizmet akdine dayalı olarak geçen ancak Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen sigortalı hizmetlerin tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, kısa karar gerekçeli karar çelişkisine dayalı bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek, 17.12.2003-31.12.2003 arası dönemde 15 gün, 01.01.2004-18.03.2004 arası dönemde 78 gün çalışmanın tespitine hükmedilmiştir.
Hükmün, tüm tarafların avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; SSK tarafından 01.08.1973 tarihinde “temizlik ve bekçilik” işi nedeniyle kapsama alındığı bildirilen işyerinin halen faal olduğu, davalı işyerinden düzenlenmiş giriş bildirgesi ve çalışma bildirimi bulunmamakla birlikte talep ve dava tarihine göre hak düşürücü sürenin geçmediği, yönetim kurulu kararıyla, yoksul olan davacının eş ve çocuklarının kilise içindeki müştemilatta oturmasına izin verildiğinin ve ayda 150 TL bağış yapıldığının ancak davacının yönetim kurulu üyelerine uygun olmayan davranışları nedeniyle 18.03.2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla evi tahliye etmesine ve bağışın da kesilmesine karar verildiği hususlarının davalı vakfın kabulünde bulunduğu, 05.01.2004 tarihli sigorta müfettişi denetim raporunda; davacının 01.04.2002-16.12.2003 arası dönemde davalı vakıf işyerinde çalıştığı tespit edilip bu çalışmaların hizmet cetveline tescil edildiği, davaya konu dönemle çakışan biçimde başka yer çalışmalarının bulunmadığı, davalı vakıf yönetim kurulu tarafından Büyükdere Muhtarlığına gönderilen 11.09.2002 tarihli belgede; davacının kilise müştemilatında bekçi olarak oturduğu ibaresine yer verildiği, 18.03.2004 tarihli vakıf yönetim kurulu kararı içeriğinin yukarıda bahsi geçen cevap dilekçesi içeriği gibi olduğu, 01.05.2006 tarihli celsede dinlenen davacı tanıklarınca; davacının 2002 tarihinden beri kiliseyi temizlemek ve cemaati karşılayıp bekçilik yapmak suretiyle çalıştığı yönünde beyanlarda bulunulduğu, davalı tanıklarından bir tanığın; davacının kilisede her hangi bir hizmetinin bulunmadığını bildirdiği, diğer iki davalı tanığının ise 2002 tarihinden itibaren barınması için davacıya ücretsiz ev tahsis edildiğini, ayin günlerinde cemaati kiliseye alması, çay servisi yapması ve kilise avlusunu temizlemesi kaydıyla 150 TL aylık verildiğini, görevlerini savsaması ve yöneticilere kötü davranması nedeniyle ödemenin kesilip açılan tahliye davası ile 2006 yılında tahliyesinin sağlandığının ifade edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkeme, hizmet sözleşmesinin 18.03.2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla sona erdiğine ve bu tarihten sonraki oturmanın tespite etkili olmayacağına dair bilirkişi raporunu hükme dayanak kılarak yazılı biçimde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. 17.12.2003-18.03.2004 arası döneme yönelik istemin kabulüne dair mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 18.03.2004-12.09.2006 arası döneme yönelik iddianın reddine dair kararın eksik incelemeye dayalı olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır. Kurumca, 2004/9. ay öncesi bordro verilmediğini bildirip 2004/9. ay ile 2005/7. aylar arası Levon adlı bir kişinin çalıştığı belirtilip ilgili prim ve hizmet belgelerinin gönderilmesi karşısında, öncelikle mahkemece anılan bordro tanığı dinlenip çalışma olgusunun varlığı ve süresine ilişkin beyanları tespit edilmeli, diğer yandan taraflar arasında Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/238 Esasında görüldüğü anlaşılan tahliye davası bulunduğu anlaşılmakla, ilgili dosya da celp edilmek suretiyle davacının davalı işyerindeki ikamet süresi ile bu süre zarfında varsa çalışma iddiasının varlığına ilişkin olgu ve deliller de değerlendirilmek suretiyle toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tüm taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı Surp Hripsimyans Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanlığı’na iadesine, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.