Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/5784 E. 2013/21091 K. 14.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5784
KARAR NO : 2013/21091
KARAR TARİHİ : 14.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 16.05.1988 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesinde, Medeni Kanun ile belirtilen hükümler saklı olmak üzere, hakimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı bulunduğu, ondan fazlası veya başka bir şey hakkında karar veremeyeceği belirtilmiş, 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.
Davada somutlaşan olayda; davacının 6111 sayılı Kanundan yararlanmaya ilişkin herhangi bir talebi olmadığı halde, Mahkemece, yukarıda anılan yasal düzenlemeye aykırılık oluşturacak şekilde, davacının 6111 sayılı Kanundan yararlanma hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince temyiz edenin sıfatına göre düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (2) numaralı bendinin olduğu gibi hüküm fıkrasından çıkarılmasına, diğer bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.11.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.