Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/5467 E. 2013/22207 K. 25.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5467
KARAR NO : 2013/22207
KARAR TARİHİ : 25.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, babası üzerinden ölüm aylığı almakta iken, ayrıca 1479 sayılı Yasa gereğince yaşlılık aylığı alması nedeniyle davalıya karşı babasından aldığı aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmelidir.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Kararın, hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece verilen kararın gerekçesinde, davalının itirazının haksız olduğu ve kurum talebinden daha fazla tutarda faiz hesaplanmasına rağmen taleple bağlı kalarak karar verildiği belirtilmiş iken, kısa kararda, davanın kısmen kabulüne denilerek, davalının takibin tamamına itiraz edilmesine rağmen hangi kısmının iptaline karar verildiği de belirtilmeksizin hükmün infazında da tereddüt doğuracak şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup,bozma nedenidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.