YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5122
KARAR NO : 2014/2442
KARAR TARİHİ : 12.02.2014
Mahkemesi : Ayvalık 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 15.11.2012
No : 2011/688-2012/724
Dava, yersiz aylıkların işlemiş ve işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu somut olayda; 14.08.1991 tarihli tahsis istemi üzerine, 1.667 gün SSK’lı çalışma, 13.08.1973-31.12.1983 tarihleri arası 2147 sayılı Yasa kapsamında 125 ay(3.750 gün) borçlanma süresi, 01.01.1984-23.12.1990 tarihleri arası 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanılan 2.512 günlük yurt dışı süresi olmak üzere toplam 7.929 gün üzerinden 01.09.1991 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı; 22.11.2007 tarihli TR 4 formülerine göre, davacının 17.02.1992 tarihinden itibaren 31.12.2007 tarihine kadar yurtdışında ikamete dayalı sosyal yardım aldığının belirlenmesi üzerine yaşlılık aylığı iptal edilerek 15.04.1992-22.03.2009 tarihleri arası dönem yönünden çıkarılan 49.048,65 TL asıl ile, bunun 22.04.2011 tarihine kadar 47.185,28 TL işlemiş yasal faizinin ödenmemesi üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, 02.07.2009 günlü ikinci tahsis başvurusu üzerine davacıya, anılan 7.929 prim gün sayısı üzerinden 01.08.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı yeniden bağlanmış, ayrıca 14.02.2012 tarihinde kesinleşen Ankara 14.İş Mahkemesinin 469/947 sayılı ilamı ile de, yurtiçi 1.667 günlük SSK’lı çalışmalar ve 3.750 gün 2147 sayılı Yasa kapsamında yapılan borçlanmayla birlikte toplam 5.417 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması mümkün olmakla; davacının 01.09.1991-21.04.2009 tarihleri arası dönemde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Eldeki bu davayla; davacı Kurum, 15.04.1992-22.03.2009 tarihleri arası döneme ait 49.048,65 TL asıl aylık ile, bunun 22.04.2011 tarihine kadar işlemiş 47.185,28 TL yasal faizin tahsilini, asıl alacağa 22.04.2011 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını istemiştir.
Mahkemece, anılan kesinleşmiş mahkeme kararı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de; hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
1-2147 sayılı Yasaya göre yapılan borçlanmalarda ve aylık bağlamalarda yurda kesin dönüş şartı gerekmediğinden 15.04.1992-22.03.2009 tarihleri arası dönem yönünden, yurtiçi çalışma süresi (1.667 gün) ve 2147 sayılı Yasa kapsamında yapılan borçlanma süresi (3.750 gün) birlikte değerlendirildiğinde yaşlılık aylığı bağlama şartları başlangıç itibarıyla mevcut ise de; talebe konu 14.04.1992-22.03.2009 devresinde, 3201 sayılı Yasa borçlanması uyarınca, fazladan ödenen fark aylık miktarları yönünden davalı Kurum’un istirdat hakkı vardır.
Şu halde, anılan durum nedeniyle oluşan istirdata konu fark aylık tutarları, davalı Kurum’dan usulünce sorulup belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi isabetli görülmemiştir.
2- Bu belirleme yapılırken 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren (Değişik ibare:13.02.2011 – 6111 S.K./44.mad) yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, (Değişik ibare:13.02.2011 – 6111 S.K./44.mad) yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmünü içermesi karşısında, anılan madde hükmü çerçevesinde, davalı Kurumca, istirdatı mümkün olan yersiz ödeme dönemi ve miktarı da usulünce saptanmalıdır.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.