YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4995
KARAR NO : 2014/1211
KARAR TARİHİ : 23.01.2014
… adına Av. … ile 1-… San.A.Ş. adına Av. … 2-… 3-… aralarındaki dava hakkında İskenderun 1. İş Mahkemesinden verilen 15.11.2012 günlü ve 2008/270-2012/1161 sayılı hükmün, davacı Kurum ile davalı ….A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-İlgisi nedeniyle İskenderun Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/10 Esas sayılı dosyasının celp edilerek dosya arasına eklenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
2-Kararı temyiz eden davalılardan … tarafından nispi temyiz harcı yatırılması gerekirken, maktu karar harcı ve başvuru harcı yatırılmak suretiyle temyiz harcının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı “Temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması hâlinde, karar veren Hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi hâlde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.” hükümlerini içermektedir.
Davada ise, yukarıda sözü edilen kanun ve içtihadı birleştirme kararı hükmüne aykırı olarak, temyiz yoluna başvuran davalı … avukatı tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmediği anlaşılmaktadır. Böyle olunca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3’üncü maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan (434) maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan gönderilmek üzere,
3-Davalılardan … adına gıyabi hükmün site bekçisine tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Aynı konutta oturan kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanununun 16. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddede;
“Madde 16 – (Değişik madde: 19/03/2003 – 4829 S.K./2. md.)
Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmü yer almakta olup, site bekçisine davalı adına hüküm tebliği usulüne uygun değildir.
Mahkemece, davalı …’a gıyabi hükmün; yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere,
4-06 sayılı Kanunun 92. maddesinin, “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermekte olup, dosyadaki bilgi ve belgelerden sigortalıya yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılması karşısında, 506 sayılı Yasanın 92. maddesinin yaşlılık aylığına mı yoksa gelire mi uygulandığı; iş kazası meslek hastalıkları sigortası kolundan bağlanan gelire uygulandığının anlaşılması durumunda, gelirin, anılan madde uygulandığındaki ilk peşin değeri ve buna göre gelir tablosu davacı Kurum’dan sorularak alınacak cevap eklendikten sonra, gönderilmek üzere,
Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderildikten sonra incelenmesine 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.