Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/4108 E. 2014/1946 K. 31.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4108
KARAR NO : 2014/1946
KARAR TARİHİ : 31.01.2014

Mahkemesi :Malatya 1. İş Mahkemesi
Tarihi :22.11.2012
No :2010/1422-2012/1053

Dava, fiili ve gerçek olmadığı gerekçesiyle iptal edilen sigortalılık süreleri gözetilerek davalı sigortalıya ödenen geçici işgöremezlik ödenekleri ile yapılan tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Sağlık yardımlarının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Mülga 506 sayılı Kanunun 32. maddesine göre, sigortalının, sağlık yardımlardan yararlanabilmeleri için, hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün hastalık sigortası primi ödemiş olması gerekir. Dosyadaki belgelerden, iptal edilen sigortalılık süreleri dışlandığında, yukarıda belirtilen şartın davacı yönünden gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Ancak, dosyadaki sağlık raporunda sağlık yardımının trafik kazası sonucu yaralanmaya dayalı olarak yapıldığı belirtilmiştir.
Kanun Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1 inci maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, yine, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91 inci maddesine göre de, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleten ile sürücülerinde yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanların bu haktan da yararlanamayacakları açıktır. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Mahkemece, yapılacak araştırma sonucunda, davaya konu tedavi giderinin trafik kazasına dayalı olmadığının anlaşılması durumunda şimdiki gibi; aksi durumda ise, davalının kazadaki durumu belirlenip, anılan hususlar tartışılıp, değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde eksik araştırma ile karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.