Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/4056 E. 2014/2601 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4056
KARAR NO : 2014/2601
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

Mahkemesi : Tekirdağ İş Mahkemesi
Tarihi : 14.12.2012
No : 2011/190-2012/304

Dava, ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Yönetim Kurulu Başkanı olduğu T… Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.’nin 2003 – 2005 döneminde ödenmeyen borçları yönünden davacı hakkında düzenlenen ve sigorta primi, işsizlik sigortası primi, eğitime katkı payı, damga vergisi, özel işlem vergisi, idari para cezasını içeren ödeme emirlerinin 10.08.2005 tarihinde kendisine tebliğ edildiği, 11.08.2005 günü açılan davada mahkemece verilen ilk hükmün Dairemizce yapılan temyiz denetimi üzerine 09.07.2009 gün ve 21478/12775 sayılı ilamla bozulduğu, anılan ilama uyularak yapılan yargılama sonunda verilen 2. kararın bu kez farklı gerekçeyle 16.06.2011 gün ve 4159/8902 sayılı ilamla yeniden bozulduğu anlaşılmakta olup anılan ilama uyularak yapılan yargılama sonunda, mahkemece istem kısmen kabul edilerek işsizlik sigortası primi, eğitime katkı payı, damga vergisi, özel işlem vergisi, idari para cezasını içeren ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, maddede öngörülen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliğe sahip diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtildikten sonra maddenin 13. fıkrasında, bu Kanunun ek 24. maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından süresi içinde Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamları için bu madde hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu tutardaki kamu alacağının % 10 zamla tahsil edileceği belirtilmiş, mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının, yasal temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin kişisel mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği açıklanmıştır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 317. maddesinde, anonim şirketin idare meclisi tarafından idare ve temsil olunacağı hüküm altına alınmış olmakla anonim şirketlerin yönetimi, aynı zamanda karar organı olarak yetkili yönetim kurulunca yerine getirilmektedir. Buna göre anonim şirketler yönünden sigorta primlerinin ödenmesinden sorumlu üst düzey yönetici veya yetkiliden söz edebilmek için bu kimsenin yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı veya imza yetkisine sahip üye ya da şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman müdürü, muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan görevli olması gerekmektedir. Şirketin yönetim veya mali işlerinde doğrudan söz sahibi ya da yetkili bulunmayan, karar organında yer almayan kişilerin işveren şirketle birlikte müşterek sorumluluğu söz konusu olmayıp belli konularda imza yetkisine sahip olunması da bu zorunluluğu ortadan kaldırmamaktadır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılan dava değerlendirildiğinde, borçlu işveren konumundaki anonim şirketi temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu başkanı olan davacının değinilen 80. ve mükerrer 35. maddeler kapsamında, cezaların kişiselliği ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkeleri dikkate alındığında şirket hakkında 506 sayılı Kanunun 140. maddesine dayanılarak tahakkuk ettirilen cezai yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından kişisel olarak sorumluluğunun bulunmadığı belirgin ise de sigorta primleri ve sosyal yardım zamlarıyla birlikte ayrıca işsizlik sigortası primleri, eğitime katkı payları, damga vergileri, özel işlem vergilerinden de sorumlu tutulması gerektiği açıktır.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, itirazında kısmen haksız çıkan davacı aleyhine haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.