Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/3296 E. 2013/20488 K. 07.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3296
KARAR NO : 2013/20488
KARAR TARİHİ : 07.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan … avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalılardan … işyeri numaralı … Gömlek Tekstil San. ve Tic. A.Ş. ünvanlı işyerinden davacı adına 23.01.2006 işe giriş tarihli bildirgenin verildiği ve 23.01.2006 – 31.05.2006 ile 01.07.2006 – 04.08.2006 tarihleri arasında anılan davalı işyerinden adına tam gün üzerinden eksiksiz bildirim ve prim ödemeleri gerçekleştirilen, davacının 17.07.1982 doğumlu olduğu anlaşılmakta olup, 12.06.1993 – 23.01.2006 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkin davada, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tanık beyanlarına dayanılarak davanın kısmen kabulü ile davacının 12.06.1993 – 31.07.2003 tarihleri arasında davalı … Gömlek San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde, 01.08.2003 – 22.01.2006 tarihleri arasında ise diğer davalı … Gömlek Tekstil San. ve Tic. A.Ş.’de çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesinin onuncu fıkrası olup, anılan Kanunun 6. maddesinde yer alan, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği yönündeki düzenleme ile anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davaların kamu düzeni ile ilgili olduğu ve özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri gerektiği açıktır. Bu bağlamda, hak kayıpları ile gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi ve temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde mahkemece kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanması gerekmektedir.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; öncelikle davacının hangi tarihte ilkokulu bitirdiği, daha sonra öğrenimine devam edip etmediği araştırılıp, varlığı anlaşıldığı takdirde öğrenim ve çalışma hayatının birlikteliği irdelenmeli, sonrasında, hüküm altına alınan tüm dönemler yönünden sigorta primleri bordroları ile aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimi yapılan sigortalılar varsa davacının bu çalışmalarını bilebilecek durumda olanlardan kanaat edinmeye elverişli sayıda olanlar re’sen tespit edilerek tanık olarak dinlenilmeli, aramalara karşın anılan kişilere ulaşılamadığı takdirde ve/veya söz konusu belgelerin Kuruma verilmediği dönemler yönünden aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kişiler yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, uzun yılları kapsayan bu bilgilerinin doğruluğu konusunda tanıklar özenle dinlenilmeli ve bu yöndeki beyanları buna göre irdelenmeli, gerekirse bu hususlar dinlenen bu tanıklara ayrıntılı şekilde açıklattırılmalı, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyası celbedilmeli ve işçilik alacakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile iş bu davada bilgi ve görgülerine başvurulan tanık beyanları karşılaştırılarak, varsa çelişkiler giderilmeli, davacı tarafça iddia edilen çalışmalara ilişkin Kurum tespitleri (müfettiş ve yoklama memuru raporları, mahalli denetim tutanakları v.s) sorularak celbedilmeli, böylelikle; davacının fiili çalışmalarının varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, kesintili mi, sürekli mi olduğu hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenerek, toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre davaya konu talep hakkında bir karar verilmelidir.
2-) Kabule göre de; 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak, bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmünü içermekte olup, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 17.07.1982 doğumlu olan davacı 18 yaşını 17.07.2000 tarihinde ikmal ettiğinden; sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını ikmal ettiği tarihinin esas alınması gerektiğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılardan … avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm temyiz edenin sıfatına göre bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.