YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3261
KARAR NO : 2014/658
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
Mahkemesi :Bakırköy 13. İş Mahkemesi
Tarihi :10.12.2012
No :2011/677-2012/694
Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile süresinde ödenmeyen aylıklarının faizi ile tahsili, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların vekillerinin sair temyiz taleplerinin reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 61 ve geçici 82. maddeleridir. Kurumca, 01.01.2007 tarihinden itibaren 5364 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi üzerinden anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde yaşlılık aylığı bağlanan davacıya, kesinleşen mahkeme kararı sonrası 01.06.1999 tarihinden itibaren 5317 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığı ve birikmiş aylıkların 17.06.2011 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın 61. maddesine göre, yaşlılık aylıklarının hesabında 31.12.1999 tarihine kadar katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanmakta olup, yaşlılık aylığı tahsis tarihi esas alınarak, yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre davacının primi ödenmiş son 10 yıllık kazancı alınarak bu yılların ortalama kazancının karşılığının tahsis tarihinde yürürlükte bulunan üst gösterge tespit tablosunda ortalama yıllık kazanca eşit ya da en yakın sayının karşılığı belirlenerek, 10 yıla bölünmek suretiyle bulunan ortalama kazancın karşılığının üst gösterge tablosunda bulunmaması halinde, bu defa sigortalının 5 yıllık kazancı esas alınarak gösterge tespit tablosundan gösterge tespiti yapılacak ve 61. madde hükmü kapsamında belirlenecek aylık bağlama oranı ve tahsis tarihinde geçerli olan katsayı esas alınarak aylık tutarı belirlenmek suretiyle, 506 sayılı Yasanın 4447 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 96.maddesinin, “Bu Kanuna göre malüllük ve yaşlılık sigortalarından bağlanacak aylıklar ile ölüm sigortasından hak sahibi kimselere bağlanacak aylıkların hesabına esas tutulan aylığın alt sınırı, gösterge tablosundaki en düşük göstergenin katsayı ile çarpımının %70’den az olamaz” hükmü gereği, alt sınır kontrolü yapılarak 01.06.1999 tarihindeki aylık miktarı tespit edilecektir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, anılan yönteme uygun bir hesaplama yapılmaksızın kanaate dayalı görüş verildiği için, anılan rapor yukarıda belirtilen aylık tutarının tespitine yönelik öngörülen ilkelere uygun olmadığından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle Kurumdan aylık miktarının tespitinde esas alınan tüm veriler ve 01.06.1999 tarihinde Kurumca bağlanan ilk aylık miktarı celp edilerek, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişiden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasal mevzuata aykırı şekilde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması isabetsizdir.
3-Kesinleşen mahkeme kararı sonrası, Kurumun 17.06.2011 tarihinde toplu ödemede bulunduğu yaşlılık aylığı dönemi 01.06.1999-01.01.2007 arasındaki yaşlılık aylıkları olup, bu dönem esas alınarak her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten, ödeme tarihine kadar hesaplanacak yasal faiz tutarı belirlenmesi gerekirken, 01.06.1999-18.05.2011 tarihleri arasındaki tüm yaşlılık aylıkları esas alınarak yapılan faiz hesabına göre belirlenen faiz alacağına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.