Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/3182 E. 2013/21549 K. 18.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3182
KARAR NO : 2013/21549
KARAR TARİHİ : 18.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davacının 01.1.0.2002-31.07.2004 tarihleri arasındaki dönem ve 01.09.2004-05.01.2006 tarihleri arasındaki dönemde, sigortalılığının fiili çalışmaya dayanmadığı gerekçesiyle davalı kurumca geçerli sayılmaması ve bunun sonucunda giderek şartlarının kaybolması nedeniyle 01.07.2006 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığının kesilmesine yönelik yapılan Kurum işleminin iptali,aylıkların yeniden bağlanması ve geç ödemeler nedeniyle faiz istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki gibi sigortalılığın geçerli sayılmasına ilişkin bu tür davalarda davanın yasal dayanakları arasında 506 sayılı Kanunun 60 ve geçici 81’inci maddelerinin yanında 79/10. maddesinin de olduğu açıktır. Zira, her ne kadar davacı aylıklarının tekrar bağlanmasını istemiş ise de; öncelikle geçerli ve fiili bir çalışmanın tespiti gerekecektir. Bu tür davalarda da sigortalı olmak hak ve yükümünden vazgeçilemeyeceği hususu ve Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu unutulmamalı ve özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmelidir. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, davacının sigortalılığının geçerli sayılmamasına ilişkin Kurumca yapılan müfettiş incelemesi sonucunda tutulan müfettiş raporlarının aksinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen kararın eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Davada, davacının yeğeni olduğu anlaşılan …,onun yanında çalıştığı … ve onun ortağı … hakkında yapılan bir suç
soruşturması olduğu, haklarında ceza davası açıldığı,davacının bildirimlerinin yapıldığı … Temizlik Ltd. Şti.’nin kurumca yapılan kontrolde büro olarak kullanıldığının belirtildiği, bu büroda ise en çok 1-2 kişinin çalışabileceğine dair tespitin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda kurumca sahte sigortalılığa ilişkin yapılan suç duyurusu sonucunda bunlar hakkında ceza davası açılıp açılmadığı, karar verilmiş ise kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı ve ceza davasındaki kesinleşen maddi olguların eylem bakımından bağlayıcı olacağı hususu dikkate alınmalıdır. Diğer taraftan, davacının çalıştığı işyerlerinin de hangi tarihten itibaren faal oldukları, çalışma ruhsatı alıp almadıkları, davacı dışında … Temizlik Şirketinden veya … Turizm İnş. Tic. Ltd. Şti.nden sigortalı olarak bildirilen ve çalıştığı bordrolardan tespit edilen sigortalıların davacının çalışmasının gerçekliği hususunda bordro tanığı olarak beyanları alınmalı, böylece davacının sigortalılığının fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı hususunda yeterli ve kapsamlı bir araştırma yapıldıktan sonra bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.