Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/2982 E. 2013/22132 K. 25.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2982
KARAR NO : 2013/22132
KARAR TARİHİ : 25.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 01.09.2000-30.06.2011 tarihleri arasında davalılardan … İlköğretim Okulu Aile Birliği nezdinde, … İlköğretim Okulunda hizmetli olarak aralıksız çalıştığı iddiasıyla, diğer davalı Kuruma bildirilmeyen sürelerin tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece, davacının 2005-Eylül ile 2011-Mayıs arasında kuruma bildirilmeyen 683 gün süreyle hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının kabulüne karar verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7’nci maddesinde; bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi olduğu kanun hükümlerine göre değerlendirileceği yönündeki hükmün öngörülmüş olması ve genel olarak kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesinin onuncu fıkrasıdır.
506 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile “işveren; …sigortalıları çalıştıran… kişiler…” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur.
Davaya konu somut olayda; tespiti istenen çalışmanın geçtiği işyeri … İlköğretim Okulu olup, esas itibariyle işyerinin Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ve halen anılan Bakanlık bünyesinde faal olması nedeniyle dava dilekçesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na tebliği ile davaya iştiraki sağlanmalı ve tarafların göstereceği deliller de toplandıktan sonra hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.06.2011 tarih 10-223-369 sayılı kararı).
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.