YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2972
KARAR NO : 2014/2280
KARAR TARİHİ : 11.02.2014
Mahkemesi : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 29.11.2012
No : 2010/379-2012/957
Dava, 15.07.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak birikmiş aylıkların ödenmesi, 01.07.2008 tarihinden sonraki 6.535 TL prim borcunun silinmesi, basamak farkından doğan borcun birikmiş aylıklardan kesilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.02.2002-devam şeklinde vergi mükellefi olan davacının, 20.06.2008 tarihli giriş bildirgesine ve vergi kaydına göre 01.02.2002 tarihi itibariyle 1. basamak üzerinden esnaf Bağ-Kur Sigortalısı olarak tescil edildiği, anılan giriş bildirgesinde hem Emekli Sandığı hem de SSK kapsamında prim ödendiğinin belirtilmesine rağmen Kurumca bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı, tescil tarihi olan 01.02.2002 tarihi itibariyle davacının 17 yıl 10 ay 24 gün Emekli Sandığı hizmeti ve 1 yıl 1 ay 6 gün zorunlu SSK hizmetinin bulunduğunun ihtilafsız ve dosya kapsamıyla sabit olduğu, 5510 sayılı Yasanın geçici 24. maddesi kapsamında Bağ-Kur borcunun ilk ve tek defada olmak üzere 09.07.2008 tarihinde 13.729 TL olarak ödendiği, 15.07.2008 tarihli ekstreye göre 31.07.2008 tarihi itibariyle davacıya 6 yıl 5 ay 30 gün esnaf Bağ-Kur hizmeti verilip 909 TL prim borcu tahakkuk ettirildiği, Bağ-Kur’a yapılan 15.07.2008 tarihli tahsis talebi ile hizmet birleştirmesi yapılarak yaşlılık aylığı bağlanmasının talep edildiği, Kurumca düzenlenen 19.01.2010 tarihli cevabi yazıda; 30.01.2010 tarihi itibariyle 7 yıl 11 ay 29 gün esnaf Bağ-Kur’lu kabul edilip 5434 ve 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılıklar ile birlikte toplam 9679 gün hizmet süresinin bulunduğu belirtilip, yaş ve hizmet süresi şartlarının gerçekleştiği ancak hizmet birleştirmesi nedeniyle ve 15. basamağa göre 13.320,96 TL basamak farkı borcu ile 6.535 TL prim borcu olup yatırılması halinde aylık bağlanacağı bildirilerek tahsis talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan 24.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda; Emekli Sandığı ve SSK hizmetlerine göre tescil basamağının 15. basamak olup, karşılığı prim tutarının Kurumdan sorulup ödenmesi ve 01.08.2008 tarihi itibariyle de aylık bağlanması gerektiği belirtilip, tahsis talep tarihi olan 15.07.2008 tarihi sonrası tahakkuk ettirilen 6.535 TL prim borcunun ise yerinde olmadığı ve ödenmemesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkemenin sorması üzerine, Kurum, 31.10.2012 tarihli yazıda basamak farkı prim borcunu aynı şekilde 13.320,96 TL olarak bildirmiş, davacı da bu tutarı 28.11.2012 tarihinde tamamen ödemiştir. Mahkeme, aynı yöndeki rapor gibi 01.08.2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanıp hak edilen tarihlerden yasal faizi ile tahsiline, tahsis talep tarihi 15.07.2008 sonrası çıkarılan 6.535 TL prim borcunun ödenmemesi gerektiğinin tespitine karar vermiştir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Yasanın 51. maddesinin 3. fıkrasında; diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra bu kanun kapsamına girenlerin basamaklarının, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle belirleneceğin düzenlenmesi karşısında, gerekli intibak işlemlerinin yapılıp prim tahakkuk ettirilmesine yönelik kurum işleminde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine, 15.07.2008 tarihli tahsis talep tarihi itibariyle tahsis şartları gerçekleşmiş olan davacının, basamak farkı dışında prim borcunun bulunmaması ve basamak farkından doğan prim borcunun ise 1479 sayılı Yasanın 35. maddesinde öngörülen nitelikte bir prim borcu olmayıp tahsilinin her zaman mümkün bulunması karşısında, davacının tahsis talebinin kabulüne dair mahkeme kararı da yerinde görülmüştür.
Ancak, 01.08.2008 sonrası dönem yönünden davacının 4/b kapsamındaki sigortalılığının devam edip etmediği araştırılıp varlığı halinde anılan tarih sonrası için Sosyal Güvenlik Destek Primi tahakkuk ettirilerek prim borcunun saptanması gereğinin gözetilmemesi isabetsiz bulunmuştur. Bu bağlamda, 15. basamağa ilişkin basamak farkı borcunun 28.11.2012 tarihinde ödenmesi ve bu tarih itibariyle 15. Basamak üzerinden aylık alınacağı gözetilip Sosyal Güvenlik Destek Priminin de bu aylık üzerinden kesilmesi gerektiği hususu gözden uzak tutulmamalıdır.
O halde; davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 11.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.