Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/2902 E. 2013/10147 K. 13.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2902
KARAR NO : 2013/10147
KARAR TARİHİ : 13.05.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davacının doğum borçlanması yapabilmesi gerektiğinin tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu olayda; davacının 1992 ve 1996 tarihlerinde yaptığı doğumlar nedeniyle 11.5.2010 tarihinde doğum borçlanması talebinde bulunduğu, Kurum tarafından yalnızca ilk doğumla ilgili borçlanma talebinin kabul edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın kabulü ile davacının 2. doğum nedeniyle borçlanma talebinin kabulü ile borçlanmanın yapılması koşuluyla hizmetlerin Kurumca yeniden tespit edilerek maaş bağlama tarih ve oranının Kurumca uyarlanmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin dava devam ederken primlerin ödenmiş olması nedeniyle 15.7.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle taleplerinin 2. doğum borçlanması için müracaat tarihi olan 14.6.2010 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadıklarının tespiti ile dava tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hükmedilmesi yönündeki talepleri dikkate alınarak, davacının 2. doğum nedeniyle borçlanma bedelini ödeyip ödemediğinin araştırılması ile, buna göre, borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine, borçlanma bedelinin ödenmemesi halinde 15.7.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığından geriye yönelik aylık talebinin reddi gerekeceği, bedelin ödenmesi halinde ise, bu hususun yaşlılık aylığı miktarında gözetilebileceği dikkate alınmaksızın 6100 sayılı HMK nun 297. maddesi hükümlerine aykırı olarak talep konusunda verilen kararın açık ve şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.