YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2730
KARAR NO : 2014/16326
KARAR TARİHİ : 02.07.2014
Mahkemesi :Kütahya İş Mahkemesi
Tarihi :27.12.2012
No :2011/338-2012/823
İstem; sigortalı tarafından açılan dava yönünden sigortalılık bildirimlerinin geçerli olduğunun, kesilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklara ilişkin olarak borçlu bulunmadığının tespitine, SGK Başkanlığınca açılan dava bakımından ise yersiz ödendiği ileri sürülen aylıkların yasal faiziyle birlikte geri alınmasına ilişkindir.
Mahkemece, M.. Ö.. tarafından açılan dava reddedilip Kurumca açılan davada istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Hükmün, M.. Ö.. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
2829 sayılı Kanun kapsamında birleştirilen hizmet süreleri toplamı üzerinden 506 sayılı Kanunun yaşlılık sigortası hükümlerine göre 01.06.2009 tarihinden itibaren kendisine aylık bağlanan sigortalının, 2011 yılının Nisan ayında Kurumca yapılan işyerleri denetimleri sonrasında fiili çalışmaya dayanmadığı gerekçesiyle işveren G.. Y.. A.. Maden Tarım Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’ne ait … sicil numaralı kömür üretimi işyerinden yapılan 01.05.2007 – 30.04.2009 dönemi bildirimlerinin ve giderek yaşlılık aylığının iptal edilip ödenen aylıklar yönünden borç tahakkuku yapıldığı, anılan şirketin 31.12.2006 tarihi itibarıyla vergi kaydının silinerek faaliyetine son verdiği anlaşılmaktadır.
Davanın temel yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, G.. Y.. … Şti.’ne ait işyerinde çalışmanın geçmediği yönündeki Kurum saptaması, anılan şirket ortakları ve sigortalı tarafından da kabullenilmekte ise de G.. C.. Madencilik Nakliye İnşaat Temizlik Ltd. Şti.’ne ait kömür üretimi işyerinde hizmet gerçekleşmesine karşın bildirimlerin bilgisi dışında G.. Y.. … Şti.’nden yapıldığına ilişkin sigortalı iddiası kapsamında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı belirgindir. Bu bakımdan; söz konusu G.. C.. … Şti.’nin yöntemince davaya katılımı sağlanarak göstereceği kanıtlar toplanmalı, işyerinin vergi kayıt ve tescil tarihleri ile her iki şirketin ortakları belirlenip uyuşmazlık konusu döneme ait aylık prim ve hizmet belgeleri getirtilerek sigortalılar dinlenilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalıştırdığı kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, gerçeğe aykırı bildirimler yapıldığı iddiasıyla iptal edilen sigortalılıklara ilişkin sağlık hizmet giderlerinin geri alınması için Kurumca açılan ve Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nde yargılaması süregelen 2011/396 Esas numaralı dava dosyasından kanıt olarak yararlanılmalı, böylelikle fiili çalışmanın var olup olmadığı açıklıkla ortaya konularak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yalnızca G.. Y.. … Şti. yönünden yapılan tespit dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, M.. Ö.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.